29 Ocak 2013 Salı.. Bu sabah silah sesleriyle uyandık! Baktık ki bütün
sokaklar insan seli, trafik durmuş, şoförsüz arabalar La Paz’ın ana caddesini
tamamen kapatmış.. Grev varmış meğer; dolmuşçular grevi.. Belediye, önünde
yazılı olduğu halde bellerine kadar arabalardan sarkıp gideceği yeri bağıran,
iki dakikada bir her elini kaldırana durduğu için trafiği allak bullak eden ve
ne kırmızı ışık ne de yaya geçidi tanımayan dolmuşçulara bir düzenleme getirmek
istiyormuş, onlar da bunu protesto etmek için kontak kapama eylemi başlatmışlar
ve 24 saat süreyle bütün trafiği kilitlemişler.. Pek çok dükkan, evinden
gelemeyen insanlar nedeniyle hiç açılmamış bugün..
Silah sesleri akşama
kadar aralıklarla devam etti; bir ara
bir şeyler almak için dışarı çıktığımızda baktık ki sokaklarda polislerin
sayısı artmış başkanlık sarayı ve civarı korumaya alınmış, çocuklar La Paz’ın
en işlek caddesini top sahası yapmışlar, dükkanların kimisi açık kimisi kapalı
tam bir keşmekeş!!
Neyse gelelim
beklediğimiz vizeye.. Bugün saat 15.00’te sağolsun Senyor Eduardo konsolosluğu
aradı; ses tonu ve dialog tam rüyamızdaki gibi değildi tabii ama
son derece kibar, sakin ve biraz da uzun konuşmasından anladık ki bir sorun
var!!! (ARKA SES: Aaaaaaaaaa!!!) Sessiz
sedasız konuşmanın bitmesini bekledik tabii ve sonuçta öğrendik ki başvurumuz
reddedilmiş!!! (ARKA SES: Ooooooooooo!!!)
Vize olayına
üzülmüştük aslında ama konuşmalardan sonucu anlamayı başardığımız için de mutlu
olmuştuk; yani İspanyolca konusunda ne kadar ilerlediğimizin göstergesiydi bu;
konuşamasak da anlıyorduk artık:)
Bürokratlar malum
dünyanın her yerinde aynı.. Eksik evrak mı var, fotoğraflarımızı mı
beğenmediler, paramızı mı az buldular ya da tam tersi fazla mı geldi, benim el
yazımda mı sorun vardı bilemiyoruz; hiçbir açıklama yok sadece “Lima’dan kabul
edilmedi dediler, biz de bu kadarını biliyoruz” demiş konsolosluktaki adam Senyor Eduardo’ya..
Hepimiz çok sıkıldık; artık 5 gündür buradakilerle de kanka olduğumuzdan bir anda bu Peru’ya n’apmalı da bunu yerde bırakmamalı havasına girdik hepimiz.. İşte “acaba önce Ekvador’a gidip oradan mı geçilsindi? Yoksa El Alto’daki konsolosluktan bir daha mı denensindi? Ya bu ne demekti? Aptal bürokrasi ve inisiyatif kullanmaktan aciz bürokratlar dünyanın her yerinde böyleydi.. Amaaan canım vermezlerse vermesinlerdi.. Ne vardı sanki bu kadar bu Peru’da?” falan filan derken ilk şoku atlattık:)
İşin esprisi bir
tarafa Peru gerçekten görülmesi gereken ülkelerden biriydi bizim için ve bu
durumu hemen hiçbir yerde okumamıştık hiç beklemiyorduk; herkes ama 2 günde ama
5 günde sonuçta La Paz’dan vizesini alıp Peru’ya geçiyordu. Bu şekilde
yabancılara vize verilmediği ve Türkiye’den ayrılmadan alınması gerektiği
hakkında en ufak bir fikrimiz olsaydı, gelmeden önce mutlaka bunu hallederdik..
Burada yaşadığımız bu
aptalca durum karşısında duyduğumuz utanç gerçekten tarifsiz.. Burada günlerdir
konuştuğumuz, Peru’da gideceğimiz yerleri paylaşıp tavsiyeler aldığımız bizden
hiçbir anlamda farklı olmayan insanların tamamı Peru’ya gidiyor, bizse kenarda
durup gidenleri uzaktan seyrediyoruz. İşte bu çok ağırımıza gidiyor.. Sahipsiz
olduğumuzun farkındayız; “gidip büyük
elçilikle konuşalım” falan diyoruz ama hiçbir anlamı olmayacağını da
biliyoruz.. Çünkü anlamı olsa zaten şu anda bunu yaşamayacağımızı biliyoruz..
Bizi yönettiğini sanan, ancak bu güzel ülkeyi, bu güzel insanları, bu engin
kültürü ve eşsiz doğayı hiçbir platformda hakkıyla temsil edemeyip üstelik de
ihanet edenlerden bir kez daha utanç duyuyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder