3 Haziran 2013 Pazartesi

Lima "OLMAZ" dedi mi OLMUYORMUŞ



29 Ocak 2013 Salı.. Bu sabah silah sesleriyle uyandık! Baktık ki bütün sokaklar insan seli, trafik durmuş, şoförsüz arabalar La Paz’ın ana caddesini tamamen kapatmış.. Grev varmış meğer; dolmuşçular grevi.. Belediye, önünde yazılı olduğu halde bellerine kadar arabalardan sarkıp gideceği yeri bağıran, iki dakikada bir her elini kaldırana durduğu için trafiği allak bullak eden ve ne kırmızı ışık ne de yaya geçidi tanımayan dolmuşçulara bir düzenleme getirmek istiyormuş, onlar da bunu protesto etmek için kontak kapama eylemi başlatmışlar ve 24 saat süreyle bütün trafiği kilitlemişler.. Pek çok dükkan, evinden gelemeyen insanlar nedeniyle hiç açılmamış bugün..

Silah sesleri akşama kadar aralıklarla devam etti;  bir ara bir şeyler almak için dışarı çıktığımızda baktık ki sokaklarda polislerin sayısı artmış başkanlık sarayı ve civarı korumaya alınmış, çocuklar La Paz’ın en işlek caddesini top sahası yapmışlar, dükkanların kimisi açık kimisi kapalı tam bir keşmekeş!!


Neyse gelelim beklediğimiz vizeye.. Bugün saat 15.00’te sağolsun Senyor Eduardo konsolosluğu aradı;  ses tonu ve  dialog tam rüyamızdaki gibi değildi tabii ama son derece kibar, sakin ve biraz da uzun konuşmasından anladık ki bir sorun var!!! (ARKA SES: Aaaaaaaaaa!!!)  Sessiz sedasız konuşmanın bitmesini bekledik tabii ve sonuçta öğrendik ki başvurumuz reddedilmiş!!! (ARKA SES: Ooooooooooo!!!)

Vize olayına üzülmüştük aslında ama konuşmalardan sonucu anlamayı başardığımız için de mutlu olmuştuk; yani İspanyolca konusunda ne kadar ilerlediğimizin göstergesiydi bu; konuşamasak da anlıyorduk artık:)
Bürokratlar malum dünyanın her yerinde aynı.. Eksik evrak mı var, fotoğraflarımızı mı beğenmediler, paramızı mı az buldular ya da tam tersi fazla mı geldi, benim el yazımda mı sorun vardı bilemiyoruz; hiçbir açıklama yok sadece “Lima’dan kabul edilmedi dediler, biz de bu kadarını biliyoruz” demiş konsolosluktaki adam Senyor Eduardo’ya..

Hepimiz çok sıkıldık; artık 5 gündür buradakilerle de kanka olduğumuzdan bir anda bu Peru’ya n’apmalı da bunu yerde bırakmamalı havasına girdik hepimiz.. İşte “acaba önce Ekvador’a gidip oradan mı geçilsindi? Yoksa El Alto’daki konsolosluktan bir daha mı denensindi? Ya bu ne demekti? Aptal bürokrasi ve inisiyatif kullanmaktan aciz bürokratlar dünyanın her yerinde böyleydi.. Amaaan canım vermezlerse vermesinlerdi.. Ne vardı sanki bu kadar bu Peru’da?” falan filan derken ilk şoku atlattık:)

İşin esprisi bir tarafa Peru gerçekten görülmesi gereken ülkelerden biriydi bizim için ve bu durumu hemen hiçbir yerde okumamıştık hiç beklemiyorduk; herkes ama 2 günde ama 5 günde sonuçta La Paz’dan vizesini alıp Peru’ya geçiyordu. Bu şekilde yabancılara vize verilmediği ve Türkiye’den ayrılmadan alınması gerektiği hakkında en ufak bir fikrimiz olsaydı, gelmeden önce mutlaka bunu hallederdik..

Burada yaşadığımız bu aptalca durum karşısında duyduğumuz utanç gerçekten tarifsiz.. Burada günlerdir konuştuğumuz, Peru’da gideceğimiz yerleri paylaşıp tavsiyeler aldığımız bizden hiçbir anlamda farklı olmayan insanların tamamı Peru’ya gidiyor, bizse kenarda durup gidenleri uzaktan seyrediyoruz. İşte bu çok ağırımıza gidiyor.. Sahipsiz olduğumuzun farkındayız;  “gidip büyük elçilikle konuşalım” falan diyoruz ama hiçbir anlamı olmayacağını da biliyoruz.. Çünkü anlamı olsa zaten şu anda bunu yaşamayacağımızı biliyoruz.. Bizi yönettiğini sanan, ancak bu güzel ülkeyi, bu güzel insanları, bu engin kültürü ve eşsiz doğayı hiçbir platformda hakkıyla temsil edemeyip üstelik de ihanet edenlerden bir kez daha utanç duyuyoruz..

Beklemediğimiz bir şey olduğu için biraz afalladık; bir anda planları değiştirip yeniden organize olmak ve toparlanmak biraz zamanımızı aldı ama şu anda iyiyiz. Yarın sabah 08.00’de dünyanın en yüksek gölü olan Titikaka Gölü’ne ve kıyısındaki Copacabana’ya gidiyoruz. Vize sevdasına, 5 gündür 3660 mt’lik bu şehir ellerinde harap olduk; yanaklarımızda coca yaprakları, nefesimiz daralıp duruyor.. Göl, dağ, yürüyüş falan derken kendimizi tekrar formatlamaya ihtiyacımız var.. Sonrası için de planımız 4 Şubat'ta La Paz’a gelmeden El Alto’daki havalimanından direkt Quito’ya (Ekvador’a) geçmek. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder