27 Şubat 2019 Çarşamba

Fas gezi notları 4. gün Larache- Rabat- Casablanca




24 Şubat Pazar, Larache'den yola çıktığımizda saat 10.30'du, otobanı paralelinde takip ederek Rabat'a devam ettik. Bu ara 180 km. Eğer otobandan gidilirse süre kısalır tabii, biz yavaş yavaş kırsalı dolaştık yine.

Pek çok köyden ve yer yer ormanlık alanlardan geçtik. Bu bölge tamamen seralık, pek çok çilek tarlasi muz serasi ve başka ekili alanlarla karsilastik. Köyler Fas'ta da çok fakir görünüyor ama insanlar yiyeceğini üretiyor, herkes tarlalarda kimi çift sürüyor kimi çapa yapıyor.  Koyunlar inekler çobanlar  yol boylarından hiç eksik değil, Tunus gibi burada da tarım ve hayvancılık yapılıyor. Yol bazı köylerde ciddi bozuk, hatta uzun süre böyle bozuk devam eden yerler vardi.

Rabat'a vardığımızda öğle saatleriydi. Pazar gününün etkisiyle herkes sokaklarda deniz boylarında, çoluk çocuk parklardaydi. Kaleyi ve Sale Medina'yi biraz gezdikten  sonra Büyük Cami'ye doğru ciktik. Pazar günü buralar adeta harabe gibi oluyor. Zaten binalar çok eski, bakimsiz; sergiler ve dükkanlar albenileriyle binaların bu görüntüsünü gizliyor ama pazar olunca herşey kabak gibi meydana çıkıyor ve açıkçası dolaşırken insanın içi urperiyor. 

Daha sonra kalenin arka tarafina, fenerin ve mendiregin bulunduğu koya indik. Gençler yarış halinde sörf yapiyordu. Mendiregin kocaman kayalarina oturup uzunca bir süre onları izledik. Okyanusun dev dalgaları büyük bir gürültü çıkararak mendirege çarparken epeyce eğlendik. Bazı dalgalar öyle büyüktü ki soldan sağa mendiregi geçip yürüyenleri sırılsıklam islatiyordu. Düşenler kalkanlar islananlar , özellikle kendini islatmaya calisanlar... gayet keyifli bir kaç saat geçirdikten sonra şehrin önemli noktalarından Hasan Tower'i ve Muhammed V'in mozalesini görmeye gittik.

Rabat başkent olmasına rağmen bize oldukça sakin ve huzurlu göründü. Özellikle Bouregreg nehrinin okyanusa boşaldığı bölgedeki kordon misali piyasa yeri ve  kalenin altındaki  kumsaliyla  baskentten çok bir sayfiye şehrini andırıyordu.

Buralardan ayrılıp şehrin yoğun trafiğine girince işler değişti tabii, güzel havanin etkisiyle her yerde kıyamet  gibi insan, araba, otoparklar full,... bir de maç varmıymis Olimpiyat Stadyumu'nda!! bizim trafiğe çıkış saatimiz de tam maçın dağılmasına denk gelmiş mi ??!!! Dolmuslar salkım saçak insanların kolları icerdeiayaklaei hala asfalttaaoyle hareket ediyor, adim basi polis, jandarma, güvenlik gorevlisi hepsi ayri ayri trafigi  durdurup duzenlemeye çalışıyor olunca biz yine sıkıldık tabii ve birkaç fotoğraf çektikten sonra kendimizi Temara'ya (17 km ileriye)  kadar attik.

Yavaş yavaş bakına bakına Temara, Skhirat, Bouznika'dan geçip  Kazablanka'ya vardığımızda saat 19.00'du. Rabat-Kazablanka arası tamamen deniz evleriyle dolu. Hepsi son derece lux ve büyük, arabalar aynı şekilde pahalı ve modelli yani belli ki bu bölgeler Fas'ın zengin kesiminin yaşadığı yerler.

Otel fiyatları da bu bölgede farkli; ortalama 200-250 DH civarında ödedigimiz oda fiyatları, bu bolgede 500-600 DH'den başliyor. 

O zaman buraları  görmek için Rabat'ta kalinip günübirlik deniz gezisi yapılabilir diye bitirebiliriz.
Fotoğraflar bugünden..
























3 yorum: