13 Şubat Çarşamba. Sabah Douz'da uyandığımizda saat 06.30 gibiydi. Hemen hazırlanıp yola çıktık. Kahvaltıyı yolda bir yerlerde yapariz dedik zira uzun ve çok durakli bir gezi planımız var.
Bugun, bir kısmında hala hayatın devam ettiği ama genellikle değişen hayat şartları ve doğa koşulları nedeniyle bulundukları yeri değiştirmek zorunda kalmış Berberilerin terkettiği köyleri gezeceğiz.
Hemen belirteyim Tunus'ta küçük yerleşim yerlerinin girişi veya çıkışı hariç benzin istasyonu yok. O nedenle yolda bulurum deyip yanilmamak lazım depo hep dolu olmalı.
Bazı köylerde açık benzin satılıyor ama kalitesi ve fiyatı farklı. Su miktarı belirsiz,, fiyat ne tutturulabilirse..
Bazı köylerde açık benzin satılıyor ama kalitesi ve fiyatı farklı. Su miktarı belirsiz,, fiyat ne tutturulabilirse..
İlk durağımız, Douz'dan 100 km uzakta yeralan Matmata. Burada
yeraltında yaşam hala devam ediyor. İnsanlar, cöl sıcağından ve çeşitli saldırılardan korunmak amacıyla evlerini yerin 5-10 mt altına yapmışlar. Birbirine tünellerle bağlı bu odalarda yaşam zor olsa da kışın sıcak yazın serin olması nedeniyle avantajli.
yeraltında yaşam hala devam ediyor. İnsanlar, cöl sıcağından ve çeşitli saldırılardan korunmak amacıyla evlerini yerin 5-10 mt altına yapmışlar. Birbirine tünellerle bağlı bu odalarda yaşam zor olsa da kışın sıcak yazın serin olması nedeniyle avantajli.
1969 yılında yaşanan ve 22 gün boyunca hiç durmayan yağmur nedeniyle sular altında kalan evlerinde pek çok insan hayatini kaybetmis ve sonrasında yeni yerleşimler başlamış.
Simdilerse ise olay tamamen turistik bir hal almış durumda. İnsanlarin bir kısmı evlerini müze olarak sergiliyorlar, bir kısmı da restore etmiş otel veya restaurant olarak kullanıyor.
Her şeye rağmen Eski Matmata kesinlikle çok ilginç bir yer. Kahvaltıyı da burada edip 15 km ilerideki Yeni Matmata üzerinden Beni Zelten ve Toujene adlı diğer berberi köylerine geçtik. Her ikisi de muhteşem manzaralara sahip köyler. Beni Zelten de Toujene de mutlaka görülmeli.
Toujene'de tandır yapıyorlar, öğle saatlerinde orada olursanız kaçırmayin derim. Biz de son anda farkettik. Kenarda dumanı tüten beyaz bir şey vardı, baktık tandır. Bir kg'lik paketlerde hazırlanmis, hiç beklemeden hemen servis ettiler, hem lezzetli hem de doyurucu bir öğle yemeği oldu. Üstelik de gayet uygun fiyatlı. Araba olunca son derece rahat, istediğimiz her yere gidip diledigimiz zaman durabiliyoruz.
Tunus gezisi için böyle daire şeklinde ama saat yönünün tersine bir rota hazırladık. Uçağımız Tunis'te indiği için mecburen oradan başladık ama başkenti gezmeyi son iki buçuk güne bıraktık. Biz hava durumunu dikkate alarak böyle yaptık, başta da gezilebilir. Böylece hem çölü, hem Berber ve Nomadlarin yerleşim yerlerini, hem Akdeniz kıyılarını hem de Tunus'un Unesco dünya mirası listesine giren güzelliklerini görebiliyoruz. Biraz yorucu ve dolu dolu geçiyor ama zaten biz de bunu seviyoruz.
Toujene'den itibaren rotamiz birbirinden güzel ve son derece ilginç Berberi köylerini ziyaret ettiğimiz Ksar Hallouf- Ksar Hedada- Chenini- Ksar Oleud Soltane- Tatouine ve Medenine'di.
Bu gece Medenine'de kalıyoruz. Yarin sabahki hedef Djerba Adasi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder