Bugün Tara Kanyonu, Durmitor Milli Parkı için Karadağ’ın
kuzeyine soğuk iklime çıkmadan önce güneydeki son günümüz. Dolayısıyla
isteğimiz, bugün Kotor’u adım adım gezerek biraz dinlenip keyif yapmak. İlk
geldiğimiz gün ancak gecesini görebildiğimiz Kotor bugün kalesi, sokakları,
nefis kokulu böreklerin satıldığı fırınları ve canlı müzik eşliğinde yemek
yenen kafeleriyle bizim hizmetimizde :)
Sabah balkonumuzda nefis bir kahvaltı yaptıktan sonra otogara
geçip yarın için Niksic otobüs biletlerimizi alıyoruz. Sabah 08.30’da kalkacak
otobüs 2-2,5 saatte Niksic’e varıyor bilet fiyatı 6€.
Bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim: Balkanlar gezisinde
içme suyuna hiç para harcamıyoruz. Buralarda suların tamamı içilir durumda.
Yanımızda su şişelerimiz var sabahları kaldığımız yerde çeşmeden bir güzel
doldurup gün boyu da şehrin değişik noktalarındaki çeşmelerden takviye ederek içiyoruz.
Yemek konusunu da Kotor’da kaldığımız sürece genelde
akşamları odamızın terasında kendi hazırladığımız şeylerle çözdük. Mesela iki
ayrı gün tereyağlı makarna yaptık, biri domates sosluydu diğerinin üzerine
peynir rendeledik ve kekikle çeşnilendirdik, nefis oldu. Yanlarında Karadağ’ın
harika şaraplarından içtik. Gecenin devamında şarabımıza eşlik eden çerezimiz
ve meyvelerimiz vardı.
Diğer gün ekmek ve konserve aldık yanında knorr’un hazır
soslarıyla domatesli kapyalı kırmızı soğanlı nefis salata hazırladık. Bosna Hersek’ten getirdiğimiz şaraplarla
harika bir yemek oldu yine. Bir gece de kıydık paraya :) ve dışarı çıktık. Eski Kotor’un hoş mekanlarından birinde
14€’ya balık+şarap+salata menü vardı harika da canlı müzik yapılıyordu. Sadece
müzik bu paraya değerdi zaten, yemek bedavaya geldi sayılır :)
Yani demem o ki Avrupa’da yeme içme işi öyle gözde
büyütülecek kadar pahalı değil; hele bizim gibi dağ bayır gezen sırt çantalılar
için pek çok alternatif çözüm var.
Bugüne dönersek, Kotor sezon sonu olmasına rağmen hala çok
kalabalık. Stari Grad’ın girişine yakın meyve tezgahlarından biraz meyve alıp
ilk gördüğümüz çeşmede yıkadıktan sonra yavaş yavaş şehrin sokaklarında
dolaşmaya başlıyoruz. Burada da çok Türk var, sürekli Türkçe konuşanlarla
karşılaşıp selamlaşıp yolumuza devam ediyoruz. Kalenin çıkış noktasını bulup
yukarısı için 3€ ödedikten sonra yavaş yavaş taş merdivenlerde yükselmeye
başlıyoruz.
Cebimizde leblebimiz ve Figen’in çantasında da biramız var.
Planımız yukarıya çıktığımızda manzaraya karşı bira-leblebi keyfi yapmak :) Çıkış kesinlikle zor değil gözünde büyütenler için söylüyorum dura dinlene ve
her dönüşte aşağıda güzelleşen manzarayı izleyip fotoğraflayarak 45 dk kadar
sürüyor.
Nihayet yukarıya geldiğimizde terlemiş durumdayız ama
kesinlikle DEĞDİ ! Gerçi biz bir gün önce daha da tepeden bu manzaranın
ağabeyini görmüş durumdayız ama olsun bu seferkini adım adım yükselerek,
alnımızın teriyle elde ettik bunun da keyfi başka tabii J Hemen üzerimizi
değişip Kotor’un yukarıdan muhteşem manzarasıyla birkaç fotoğraf daha çektikten
sonra hafif aşağıya yönelip (yukarıdaki kalabalıktan sıyrılıp) sakin bir
manzara noktasında biralarımızı açıyoruz. Buraların en meşhur birası Niksic’in
tadı nefis, hele böyle yorgunluk üzerine süper!! Ardından tabii ki çıkıştan çok
daha kısa süren iniş başlıyor.
Kotor sokakları kalabalığa rağmen hala cazip.
Kafeteryalardan birinde oturup birer yorgunluk kahvesi içelim derken müziğin
sesine doğru yöneliyoruz. Scorpio adında bir yer.. gayet sakin dingin güzel
gitar çalan bir ikili var. Bildiğimiz bütün nostaljik parçaları birbir
çalıyorlar, insanlar kimi yerinde nakaratı söylüyor kimi yerinde elleriyle
tempo tutuyor. İnsanın canı kalkıp dans etmek istiyor, öyle güzel çalıyorlar.
Kahve-müzik keyfinin ardından yine sokaklardayız;
ayaklarımıza kara sular ininceye kadar turlamaya devam ettikten sonra karnımızı
yine nefis bir parça taze börek ve ayranla doyuruyoruz. Börek yemekten hala
bıkmadık, ikimiz de hala sıcak böreğin kokusuna dayanamıyoruz J
bakalım ne zaman yeteeeer! diyeceğiz. :)
Sabah erken yola çıkacağımızdan son bir kere daha deniz
yapmak ve bir şeyimizi unutmadan hazırlanıp acelesiz toparlanmak için artık eve
dönme vakti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder