Route de napoleon üzerinden Akdeniz'e indik ilk şehir Cannes

Route De Napoleon Üzerinden Cannes'e geçiyoruz

18 Nisan'da sevgili Recai ve Helen'in Veyssillieu'sundan ayrılıyoruz. Bahar her yerde aynı ; doğa adeta çıldırmış gibi yeşiller, sarılar, kırmızı gelincikler ve bembeyaz papatyalarla yola devam etmek üzere yine yollardayız. Lyon'dan Cannes'a ulaşmak kolay, otoban üzerinden mesafe 440 km gibi ve yaklaşık 4 saatte alınabilir. Biz yolu biraz daha uzatıp Napolyon'un 1815'te Elba'dan Paris'e dönerken kullandığı güzergah olması dolayısıyla adı "Route de Napoleon" olan ve Alp Dağları'nın eteklerinden dolaşan rotayı seçtik. 

Bunun için Lyon'dan çıkarken Grenoble tabelalarını takip etmek gerekiyor, aşağıdaki resimlerden birinde rotanın üzerindeki köylerin isimleri var bunları takip ederek daha keyifli ve görsel anlamda zengin bir yoldan Cannes'a inmek mümkün. Yol üzerindeki köyler 18.yüzyıl mimarisi korunarak restore edilmiş küçük otellerle ve restoranlarla dolu. Her yerde Napolyon Bonapart'ın resimleri, heykelleri ve hediyelik eşyaları var. Konaklama fiyatları haliyle biraz yüksek ama özellikle tarihi dokuda gezmekten zevk alanlar için değer diye düşünüyorum. Tabii biz karavancılar için böyle bir sorun yok; zira her güzel vadi, kanyon, deniz kenarı ya da her manzara noktası bizim için bir konaklama yeri :)

Lyon'da dostlarımızla geçirdiğimiz 3 günün ardından keyfimiz yerinde :) Geri dönüş için kendimize seçtiğimiz son nokta burasıydı artık dönüşe geçebiliriz. Planımız yavaş yavaş kıyı kıyı Akdeniz'i görüp İtalya'da birkaç noktayı ziyaret ettikten sonra Hırvatistan'a geçmek ve oradan da yurda dönmek.

Cannes, film ve tasarım festivallerinden aklımızda kalan bir şehir. Bize göre çok görülecek bir yeri yok. Güzel ve temiz plajları dışında pek bir şey bulamıyoruz ama tepedeki kilise yakınlarında karavan için uygun park alanı bulunca geceleyip dinlenmeye karar veriyoruz. Yarın buradan Nice ve Monako diye devam edeceğiz. Fotoğraflar eğlencelik.