7 Temmuz 2013 Pazar

Pasifik Sahili'ndeki 2. Durağımız Manta



22 Şubat 2013 Cuma..  Ekvador’un  en büyük ikinci liman kenti Manta’daki 2. günümüzü bitirdik..  Montanita’dan ayrıldığımız sabah ilk hedefimiz Puerto Cayo’ydu aslında ama yol kenarında inip de karşımıza çıkan ilk tuk-tukla sahile vardığımızda, Puerto Cayo’nun çok da beklediğimize uygun bir yer olmadığına karar verip hemen başka bir tuk-tukla indiğimiz yol kenarına geri gidip arkadan gelecek otobüsü beklemeye koyulduk:)

“Beklediğimize uygundu” ya da “değildi” derken aslında ne söylemek istiyoruz derseniz kısaca şu: Biz gittiğimiz yerlerde öncelikle düzgün, temiz ve güvenli hotel veya hostel arıyoruz.. Bunun için de gidilen yerde biraz insan olması şart, aksi halde hiçbir ticari ortam oluşmuyor ki bu da bizim istediğimiz bir durum değil:) Doğa açısından muhteşem bazı koylar var ama bunun için çadır getirmiş olmak 1, çadır kampı için gereken tüm ekipmana sahip olmak 2, geziyi buna uygun planlayıp bazı şeyleri de getirmemek lazım 3!!! Puerto Cayo son derece sakin, kocaman ve bomboş bir plajı olan ancak konaklama anlamında pek fazla alternatifi olmayan bir yer.. Başka bir zaman, farklı bir şekilde planlanıp çadır kurulup dalgaların sesiyle günlerce kafa dinlenebilecek güzel bir koy..  Bizim gittiğimiz gün belki de sıcaktan etrafta hepi topu 10 tane insan yoktu. İnsan olmayınca haliyle şemsiye-şezlong satan da yoktu, açık bir kafeterya ya da yemek yenilecek bir yer de.. Bir tane hostel bulduk o da “isterseniz kalın istemezseniz siz bilirsiniz havasında” olunca hoşumuza gitmedi ve devam edelim kararı verdik..

Pueto Cayo’dan Manta’ya gelişimiz  yaklaşık 2-2,5 saat sürdü. Önce Puerto Cayo-Jipijapa yaptık; sonra da Portoviejo yol sapağından batıya yani Pasifik Okyanusu’na doğru ilerleyerek Manta’ya ulaştık.

Manta’nın ortasından bir nehir geçip Pasifik’e dökülüyor (Rio Manta) ve bu nehir Manta’yı ikiye bölüyor.. Doğu’da Tarqui Plajı batıda da Mercielago Plajı var ve bu nedenle şehrin bu iki bölgesi de bu plajların isimleriyle anılıyor ve Marcielago daha modern, gelişmiş, zengin, turistik, güvenli… iken Tarqui tam tersini temsil ediyor.

Şehrin en önemli yeri Tarqui Meydanı ile Barbasquillo Meydanı ‘nı birbirine bağlayan uzun ve son derece keyifli Malecon’u.. Biraz erken kalkıp güne sporla başlamak isterseniz -yanınıza mutlaka şapkanızı ve güneş kreminizi almak kaydıyla- denizden gelen  gayet keyifli bir esintiyle bu Malecon’u baştan sona yürümek (veya bisiklet yapabilirsiniz) ve ardından Pasifik Okyanusu’na karşı bir kahve içmek süper olur!!!


Başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve ihracat olan Manta’nın büyük ve son derece hareketli bir limanı var. Kuzeyinin biraz daha hareketli ve eğlenceli olduğu söyleniyor ancak bizim planımız buradan tekrar içerilere, dağlara ve volkanlara girmek olduğundan devam etmiyoruz. Pasifik kıyısında yeralan bu pek çok küçük kasabaya Manta terminalinden otobüsler kalkıyor; hem çok sık hem de fiyatları uygun (mesafeye göre değişmek kaydıyla 1-3 $ arasında)..

Biz iki günde hemen hemen şehrin her yerini dolaştık; sahilde yürüyüş yapıp denize girmek için de bu 2 gün yeterli oldu. Hostel rahattı dinlendik ve yine kendimize düzgün ve bol kepçe bir restaurant bulup öğünlerimizi sıkı yedik:) artık tekrar yollara düşmek için hazırız..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder