5 Eylül 2013 Perşembe

Huanquillas-Machala 1,5 Saat


6 Mart 2013 Çarşamba.. Nasıl bir memleketmiş bu Ecuador anlamadık n’aparsak yapalım buradan çıkamıyoruz; şimdi de Peru sınırındaki Huanquillas’ta takıldık:( Guayaquil’den bindiğimiz Lima otobüsü gümrüğe geldiğinde hiç istifimizi bozmamıştık; nasılsa Peru vizesi kaldırılmıştı ve her yerde olduğu gibi sadece pasaportumuza damga vurdurup geçecektik.. Göğsümüzü gere gere verdik pasaportları görevli memura; adam şöyle birkaç saniye pasaportlara sonra da bize bakıp “vizeniz bitmiş sizin” dedi, biz de gayet rahat “evet biliyoruz ama Türk vatandaşlarından zaten vize istenmiyor artık” dedik. Sonra adam internete girip aramaya başladı; ne zamandır uygulanıyor? nerede yayımlanmış? diye ama bir şey bulamadı. Sonra birilerini aramaya karar verdi, bu arada arkamızdaki kuyruk uzayıp giderken insanların meraklı ve hafiften sıkılmış bakışları altında biz beklemeye, adam da emin olmak ve yanlış bir şey yapmamak için telefon üzerine telefon açmaya devam ediyordu .. Neyse ilerleyen dakikalar içinde anladık ki “vize hala kalkmamış; evet iki ülke arasında anlaşmaya varılmış ama henüz resmi bir bildirimde bulunulmamış!! Oysa Ecuador'a girerken Macara'daki gümrük memuru “tam da vize kalkmışken çıkmasaydınız” gibi bir şey söylemiş La Paz'da tanıştığımız Paşa da kendi bloğunda bunu doğrulamıştı.. 

Sonrası, durumun belki de en can sıkıcı dakikalarıydı: Meraklı bakışlar altında otobüsten eşyalarımızı ve bagajlarımızı alıp inişimiz, otobüstekilerin aşağıya bize bakarak uzaklaşmaları ve bizim orada öylece, boynu bükük kalakalışımız:(

Coco denen adam Ormeno firmasının sınırdaki görevlisi.. Bizi alıp önce tekrar Ecuador giriş damgası almak üzere gümrüğün bir başka girişine götürüyor. Yaklaşık 1 saat arayla önce çıkış sonra tekrar giriş yaptığımız bu Ecuador artık içimize fenalık getirmiş durumda ama yapacak başka bir şey, gidecek başka bir yol da yok. Tek alternatif uçmak ama o da zaten yorgun bütçemize epeyce ağır geliyor.. Neyse Ecuador giriş damgalarımızı alıp gümrükten çıkıyoruz; tabii bu arada saat neredeyse 22.00 oluyor..

Yorgun, bitik, hayal kırıklığına uğramış ve “rezil olma” duygusuyla birlikte otobüs biletlerimizi de yakmış olmanın üzüntüsüyle kenarda oturuyoruz.. Bora dayanılmaz bir şekilde sigara içmek istiyor; bense ne olursa fark etmez bir şeyler içip burada sızmak istiyorum.. Coco yine geliyor  ve eğer istiyorsak bizi bir otele götürebileceğini söylüyor. “Yarın sabah erkenden Machala’daki Peru Konsolosluğu’na gider vize işlemlerini yapar sonra da ilk otobüsle buradan Lima’ya devam edersiniz” diyor. Her ikimiz de düşman gibi bakıyoruzadama;  aslında belki de bize iyilik etmeye çalışıyor ama hiçbirini duymaya tahammülümüz yok artık.. Machala neresi? Nasıl gidilir? Peru Konsolosluğu nerededir? Evraklar, işlemler, beklemeler, ya yine bilmem kaç gün sürerse?????? O anda bunların hiç birine gücümüz yok!!

Coco devam ediyor “ben yarın sabah gelir 07.30’da sizi alır arabamla Machala’ya götürür Peru Konsolosluğu’nda işlemlerinizi halletmenize yardımcı olurum.. Şimdi sizi bir otele götüreyim, yatın biraz dinlenin, yarın sabah her şeyi hallederiz merak etmeyin”.. Adam tam bizdeki fırıldak iş bitirici tiplere benziyor. Kısa boylu, esmer, beyaz dişleriyle devamlı bir sırtlan gülüşü var ama tanımadığı kimse yok.. Evet kuşkularımız var ama konuştukça kaygılarımız nispeten azalıyor ve belki de yorgun beyinlerimiz artık daha fazla düşünmek istemediğinden iyiye yoruyoruz..


Sabah saat 7.45 gibi Coco ve kırmızı Corsa'sı görünüyor. Hemen çantaları yükleyip yola çıkıyoruz. Machala yaklaşık 1,5 saat sürüyor; saat 09.00 gibi Peru Konsolosluğu’nun önündeyiz. İçeridekiler son derece kibar ama İngilizce bilmedikleri için konsolosun kendisini bekliyorlar.. Kısa süre sonra oldukça iyi giyimi ve kibar tavırlarıyla konsolos görünüyor; İngilizce konuşuyor ve hemen nereden geldiğimizi soruyor “Türkiye” diyoruz; Peru ve Türkiye aynı isimde iki ülke diyor. Peru Portekizce hindi demekmiş.. Gülümsüyoruz ama sadece nezaketimizden.. Asıl derdimiz malum; vize almak.. Evraklarımıza bakıp “bizimle ilgili görüşünün olumlu olduğunu, bunu Lima’ya bildireceğini ve vize vermek istediğini söylüyor. Sadece birkaç gün alabilirmiş, beklememiz gerekecekmiş. Ben hemen atlayıp “ama bizim zaten vizemiz var geçen ay almıştık sadece tekrar Peru’ya girmemiz gerektiği için buradayız 2-3 günlük transit vizesi istiyoruz” diyorum ve sayın konsolos benim pasaportuma bakıp durumu doğruladıktan sonra “o zaman birkaç güne veya evrakların Lima’ya gitmesine gerek yok; ben size hemen vize vereceğim sadece kişi başı 30$’dan 60$ yatırıp gelin” diyor. Coco hemen yetişip “ben gidip yatırayım siz bu arada diğer işlemleri yapın zaman kazanalım” deyince bize de mantıklı geliyor ve parayı veriyoruz Coco uçup gidiyor.. Bu arada bizden tekrar parmak izimiz, imzalı kimlik bilgilerimiz ve fotoğraf alınıyor; pasaportların fotokopisi çekiliyor derken Coco elinde para yatırma kağıtları geri geliyor, sayın konsolos hemen imzalıyor ve tekrar kırmızı Corsaya atlayıp bu kez Tumbes’e doğru hareket ediyoruz. Machala gümrüğünden çıkış alıp Peru’ya giriş yaptırdıktan sonra Tumbes hemen hemen 20 dk. sürüyor.


Tumbes’e giden yol sağlı sollu muz tarlaları dolu.. Hava son derece nemli, yapış yapış ve boğucu.. Şehir tarfiği tuk-tuklarla karmakarışık, yol çalışmaları nedeniyle her yer kazılmış ve ortalığı toz-toprak götürüyor.. Tumbes bu görüntüsüyle pek iç açıcı gelmiyor bize; tipik sınır kasabalarından biri.. Sadece bir şeyler atıştırılıp, yola devam etmek için eksikler tamamlandıktan sonra ayrılınacak bir yer..

 Civa (Siba okunuyor) firmasının saat 16.30 Lima otobüsünden iki bilet alıyoruz ve otobüs saatine kadar bir şeyler yiyip yolculuk için su ve bisküvi alıyoruz.. Civa otobüsleri son derece rahat, klimalı, üç öğün yemek ve wi-fi var.. Otobüse yerleştiğimizde tüm sıkıntılarını geride bırakmış ve yola devam ediyor olmanın huzuru içindeyiz. Her şeye rağmen sağlığımız yerinde, moralimizi toparlamış durumdayız ve dilini konuşamadığımız bu kıtada bir şekilde işlerimizi çözüp yola devam ediyoruz.


Lima’ya yaklaşık 18 saatimiz var;  planımız orada Paşa ve Gizem’le buluşmak sonrasında da Brezilya’ya devam etmek üzere Bolivya La Paz’a geçmek.. Herşeyin yolunda gitmesi dileklerimizle..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder