26 Mart 2015 Perşembe

Baltık Denizi kıysında Sopot, Gdynia, Hel ve Oliwa



26 Mart 2015 Gdynia, Sopot, He ve Oliwa

Yola çıktığımızdan buyana 15 günü ve 3500 km’yi devirmiş bulunuyoruz. Artık yabancılıktan eser yok kendimizi buralara oralara her yerlere dünyaya ait hissediyoruz. Aslında son 15 gündür daha bir insan gibi hissediyoruz desek de yanlış olmaz. En basitinden yaya kaldırımlarından örnek verebilirim. Hepsi aynı yükseklikte ve her türlü insan düşülerek yapılmış; körler, tekerlikli sandalyeliler, yaşlılar, bisikletliler hepsi ayrı ayrı aynı kaldırımda birbirine rahatsızlık vermeden hareket edebiliyorlar. Herkesin bir diğerine saygısı var kimse kimsenin hakkını gasbetmeye çalışmıyor. Sanki hiç kimsenin acelesi yok; herkes trafik ışığı bekliyor yada hatalı da olsa yola atlamış yayaya yol veriyor, insanın yüreğini hoplatan acı frenler ve kornalar yok.. nedense ??

Huzurluyuz buralarda; insanlar daha bir rahat ve toleranslı. Yüzler çok gülümsemese de (eski Sovyet rejiminin kalıntıları olsa gerek) herkesin kendi işinde gücünde olması ama bir soru sorulduğunda da ilgiyle yardımcı olmaya çalışması gayet iyi; Polonya’yı ve Polonyalıları seviyoruz.

Son yıllarda Türkiye’de yaşadığımız olaylar hepimizi patlamaya hazır bir bombaya dönüştürmüş ve herkes birbirini boğazlamaya hazır dolaşıyorken biraz uzaklaşmak ve farklı kültürler, toplumlar görmek bize iyi geliyor. Polonya yolları, genel  anlamda temizliği, yeşil alanları, insanların birbirlerine olan saygısı, satılan ürünlerin ve sunulan hizmetlerin kalitesi anlamında Avrupa’daki gelişmiş ülkeleri aratmıyor.

Torun’dan ayrıldıktan sonra kuzeye Gdansk, Sopot ve Gdynia’nın kıyısında yeraldığı Baltık Denizi’ne doğru ilerliyoruz. Gdynia ve Sopot özellikle yaz aylarında hareketlenen sayfiye yerleri; bu nedenle konaklamak üzere koordinatlarını aldığımız kampinglerin açık olup olmadığından emin değiliz. En kötü hostellere bakar orada konaklarız deyip yola devam ediyoruz.

Torun’dan Gdynia’ya ulaşmamız yaklaşık 4 saat sürüyor; aslında mesafe 200 km kadar ama yollarda hep hız tahditleri olduğundan navigasyonumuzun uyarıları dolayısıyla sürat yapamıyoruz.  

Saat 19.00 gibi şehre ulaşıyoruz  ve ilk gördüğümüz açık otoparka girip önce yemeğimizi hazırlayıp karnımızı doyuruyoruz. Bir saat sonra çevreye şöyle bir göz atmaya hazırız ama herhalde buralarda hayat 21.00 gibi duruyor J zira şehrin en büyük caddesinde bile bütün  mağazalar ya kapanmış yada kapanmak üzereler. Biraz ilerleyince yine Kebab Turka yazısını görüp karşıya geçiyoruz. Dükkan oldukça yoğun, içerisi kalabalık ama çalışanlar sağolsunlar yine de bizi içten karşılıyorlar. Kısa bir sohbet sonrasında Gdynia’da değil 5 km kadar geride Sopot’ta konaklamaya karar verip teşekkür ederek karavanımıza dönüyoruz.

Gdynia Sopot arası 7 km kadar; sol taraf deniz sağlı sollu büyük ve lüx otellerle alışveriş mağazaları ve evleri izleyerek yola devam ediyoruz. Buralar Kuzey Avrupa’nın alışveriş ve tatil cenneti diye okumuştuk dedikleri gibi de buluyoruz.

Sopot’ta kalacağımız hostelin adı Sister’s Lodge; navigasyonumuz sayesinde  kapısının önüne kadar geliyoruz. Burası gerçekten çok hoş bir yer hem son derece güler yüzlü iki kız kardeş tarafından işletiliyor, hem odalar banyo wc her yer pırıl pırıl, hem de gayet huzurlu dekore edilmiş. Sister’s Lodge’u Sopot’a gelen herkese tavsiye edebiliriz bu arada kız kardeşlerden biri -tesadüf bu ya- Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde okumuş diğeri de onu ziyaret etmek için gelip Türkiye’nin pek çok yerini gezmiş, Türkleri çok seviyorlar J

Bugün Sopot’la başlıyoruz. Şehir bizim Kuşadası yada Marmaris havasında tamamen yaza endeksli ve plajları, şık restoranları, alışveriş merkezleri ile belli bir gelir grubu üzerindeki insanlara hitap ediyor. En görülesi yeri 1827 'de yapılan 500 küsur metrelik ahşap iskelesi ve bildiğimiz kadarıyla Avrupa’nın en uzunu ünvanına sahip.

Sopot’tan sonraki ziyaret noktamız Hel yaz aylarında Gdansk, Sopot ve Gdynia’dan teknelerle ulaşılabilen bir yer.  Restoranları, kafeleri ve uçsuz bucaksız kumsallarıyla huzurlu bir balıkçı köyü olan Hel, Sopot’tan 85 km uzaklıkta. Dil şeklindeki upuzun yarımadanın tam ortasından geçen yolun hem sağı hem solu deniz ve kumsal; belli bir yerden sonraysa sağımız solumuz tamamen çam ormanı oluyor. Bu yarımada tamamen karavan kampingleriyle dolu; adım başı bir tane görüyoruz hepsi de oldukça geniş alanlara ve belli ki çeşitli eğlence imkanlarına sahipler. Tabii bu mevsimde hepsi kapalı :( Mayıs ayı buralarda sezon başlangıcı, güneş ve deniz planı yapanlar için Mayıs’tan sonra buralar gayet keyifli bir destinasyon olabilir.


Keyifli bir yolculuk sonrası tekrar dönüşe geçiyoruz. Yönümüz Gdansk ama yol üstünde Oliwa’ya girmek ve Oliwa Katedrali’ndeki ünlü orgu görmek istiyoruz; zaten Oliwa Gdansk’ın bir mahallesi gibi.

Oliwa Katedrali gerçekten söylendiği kadar var; içeri girdiğimizde şansımıza bir ayine denk geliyoruz. Yavaşça içeri süzülüp arka tarafa doğru ilerlediğimizde yukarıda ünlü orgu görüyoruz. İnanılmaz büyüklükte bir org ve sesi, tınısı muhteşem. Şu ana kadar gördüklerimin çok ötesinde büyüleyici bir güce sahip diyebilirim. Buraya gelirken günlerden Pazar olmadığı için üzülmüş bir ayine falan denk gelebilseydik deyip hayıflanmıştık ama içeri girer giymez orgun sesini duyunca hepimiz şok oluyoruz. Böylesi bir tesadüf kaç yılda bir gelir bilmiyorum J Buralara yolu düşen herkese şiddetle öneriyoruz kesinlikle Oliwa Katedrali  ziyaret edilmesi gereken bir yer.

Bu arada hava kararmış saat de 19.00 olmuş durumda. Gdansk için planımız şehir merkezinde yine bir hostelde konaklamak. Hostel Happy Seven şehir merkezine gayet yakın bir noktada; Mürs için 40 zt’ye bir bed&breakfast ayarlayıp kendimiz de aynı sokakta karavanımızda konaklıyoruz.

Bu gece buradayız. Yarın Gdansk’ı gezip vaktimize göre ters evin olduğu Kartuza’ya gitmeyi düşünüyoruz. Bugünün fotoğraflar da gayet keyifli; iyi seyirler iyi geceler dileğiyle :)


Sister's Lodge'dayız Sopot/Polonya

Crooked House /Eğri Ev Sopot

Hel'in şirin barları




Bu sefer kahvaltılar Subway'den

İskele Sopot






Hel'in geleneksel evleri



Sopot şehir meydanından



Hel iskelesi ve balıkçı tekneleri







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder