16 Mart 2015 Pazartesi

Sıbistan'dayız Belgrad ve Novi Sad


14 Mart 2015 (Belgrad - Novi Sad )

Sabah oldukça soğuk; ağır ağır toparlanıp yola çıkmak üzere hazırlanıyoruz. Yola çıkmadan önce çayımızı demleyip termos kupalarımıza dolduruyoruz, aslında kahvaltı yapıcaz ama ekmeğimiz yok son ekmeğimizi dün yemiştik.

Yoldaki benzin istasyonlarının birinde restoran var durup ekmek satın alıyoruz ve Belgrad’a 70-80 km mesafedeki bir park alanında kahvaltı seremonimizi tamamlıyoruz.. Bu sefer kahvaltıda haşlanmış yumurta, biber salçası, tereyağ, peynir ve zeytin var :)

Çaylarımızı içip bu arada yolluk kahveyi de hazırladıktan sonra Belgrad’a doğru yola koyuluyoruz. Sırbistan otoyolları gayet pahalı özellikle de € olarak ödendiğinde; şehir merkezinde 1€=120 Sırp Dinarı iken otoban gişelerinde 110 Dinar, benzin istasyonlarında 115 Dinar gibi değiştiriliyor. En iyisi şehir merkezinde en uygun rakamı bulup ihtiyaç kadar ülke parası satın almak.

Belgrad aslında güzel bir şehir. Havanın bulutlu ve kasvetli olması Belgrad’ın suçu değil bizim şanssızlığımız J Centar yazısını takip ederek şehir merkezine ulaşıyoruz. Sağlı sollu pek çok park alanı var; sağdaki bir tanesine girip park ediyoruz. Parlamento binasının önü olduğunun farkında değiliz ama tesadüf işte, arabamız şehrin en güvenli yerinde :)

Kalemegdanı, Belgrad Kalesi, Bohemian Street ve İstanbul’un İstiklal, İzmir’in Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne benzeyen araç trafiğine kapalı Knez Mihailova Caddesi zaten belli başlı turistik yerler;  hepsi buraya 5-10 dakikalık mesafedeler.

Yürüyerek her tarafı 3-4 saatte geziyoruz. Tuna (Dunav) nehri kıyıları hep yemyeşil parklarla kaplı. Kestane buralarda da kış eğlencesi, sokak satıcıları bizdeki gibi kokuta kokuta közlüyorlar. Hemen her köşede de patlamış mısır satıcıları var. Minik seyyar büfelerde sıcak sıcak patlatıp veriyorlar. “Bohemian Street” denen Skadarlia Sokağı küçük sevimli restoranları ve kafeleriyle ilginç. Bahar yada yaz döneminde bu sokaklar mutlaka seyyar satıcılar ve çalgıcılarla doludur ama şu anda gayet sakin ve dingin görünüyor.

Bohemian Street’i ararken tezgahında el işleri satan bir adamdan yardım istiyoruz. Hemen yerinden kalkıp rahat tarif edeceği bir yere kadar bizimle yürümeye başlıyor, zahmet oluyor dediğimizde ise “lütfen keyfinize bakın ve misafir olmanızın tadını çıkartın, ben gayet mutluyum” diyor ve hemen ekliyor “Sırbistan’da üç şey kutsaldır: birincisi aziz Sava, ikincisi evin kapısı önündeki eşik, üçüncüsü de misafir” :)

Uzunca bir süre yavaş yavaş sokaklarda dolaşıp fotoğraf çekerek Belgrad’daki havayı teneffüs ettikten sonra tekrar karavanımızı park ettiğimiz parlamento binasının önüne doğru yürümeye başlıyoruz. Sağ tarafta küçük bir geçit, içeride bir dükkan ve camında “burek” yazısıyla kocaman bir börek tepsisi resmi dikkatimizi çekiyor. Merak edip o tarafa doğru yürüdüğümüzde minicik ama odun ateşinde sini böreği yapan bir yerle karşılaşıyoruz. Küçük bir aile işletmesi ama son derece temiz, işlerini ciddiye aldıkları her hallerinden belli olan bir aile işletiyor. Burada mı yiyeceksiniz  paket mi diye soruyorlar “paket” diyoruz ve akşam için kıymalı ve peynirli börekle, sabah kahvaltısı için yine tepside pişirilmiş ev ekmeği satın alıyoruz; hepsi toplam 330 Dinar (3€ gibi)

Belgrad’dan kuzeye doğru Novi Sad’a devam ediyoruz. Yaklaşık 1 saat sonra Novi Sad’dayız ve karavanımızı yine şehir merkezinde bir yere park edip biraz etrafı dolaşıyoruz. Burası Belgrad’a göre biraz daha sakin ve nezih bir yerleşim yeri. Tuna Nehri kıyısındaki kalenin adı Petravaradin Kalesi.  Şehrin en önemli caddesi büyük bir kilise meydanına açılan, sağlı sollu kafeteryalar, barlar ve alışveriş mağazalarıyla dolu trafiğe kapalı bir cadde. Hem merkezde hem de Tuna boyunda biraz dolaşıp fotoğraf çektikten sonra, IDEA mağazasından ekmek, su ve rakija alıp karavanımıza geri dönüyoruz.

Rakija (rakiya okunuyor) Sırpların kendine özel içeceği; bir tür brendi. Armutlu, mürdüm erikli, framboğazlı ve ayvalısını gördük. Buraya has ve genelde hediyelik olduğu için pahalı da bir içki; 70 ml’lik şişeler 1500-3000 Dinar arası değişiyor ama IDEA shoplarda hem güzel hem de uygun fiyatlı (500-900 Dinar) rakiya bulmak  mümkün. Biz 499 Dinar’a (4,2€) 70’lik 1 şişe alıp yolculuk için dolabımıza koyuyoruz.

 Havanın kararmaya başlamasıyla birlikte ortalık sakinleşip el ayak çekiliyor, markez dahil her yerde dükkanlar kapatılıyor; bir de bugünün Cumartesi olmasının etkisi var heralde saat 17.00’den itibaren etraf belirgin şekilde boşalıyor. Biz de yola koyulmaya karar veriyoruz ve Novi Sad’dan ayrılıp tekrar otobana giriyoruz, “yavaştan Subotica’ya doğru gideriz bir yer bulursak konaklarız olmazsa da Subotica’da geceleriz” diyoruz.


Novi Sad’dan çıkıp otobana girdikten hemen hemen 5 km sonra sağda bir benzin istasyonu görüyoruz; EVO!! Bunlarda hem wi-fi var , hem sıcak su, ayrıca tuvaletler çok temiz, ayrıca da son derece güvenliler; her yer kamerayla kontrol ediliyor. Buralarda rahatklıkla konaklama yapabiliyoruz. Hemen cafenin en yakınında güzel bir yere park ediyoruz ki wi-fi sinyali zayıf gelmesin J sonra da yemeğimizi hazırlamaya koyuluyoruz. Ben yine yemek ve ortalık toparlama işlerine bakarken Bora da dışarıda yapılacak ne varsa onları hallediyor. Akşam yemeği menümüzde kıymalı ve peynirli sırp bureği, elma suyu ve barbunya pilaki var. İlerleyen saatlerde ise tabii ki rakiya :)









Meşhur "burek" el açması kıymalı peynirli

Akşam yemeğimiz barbunya pilaki, elma suyu ve burek :)






Belgrad'ın yürüyüş caddesi Knez Mihailove

Belgrad Kalemegdanı Kalesi

Belgrad Kalesi'nden Tuna ve Sava nehri

Bohemian Street (Skadarlia Street) 



Novi Sad Petrovaradin Kalesi

Novi Sad 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder