23 Mart 2014 Pazar

Balayı turlarının gözdesi, güzelliği dillere destan Bali :(


20 Mart Bali

Dün akşamüstü Kuala Lumpur’dan saat 16.20’de havalanan uçağımız 19.15 gibi Denpasar Havaalanı’na indi; Bali ile Kuala Lumpur arasında saat farkı yok. Uçakla havalimanı arasında transport yapan otobüslerden iner inmez “vize on board” yazılı gişelerin yolunu tuttuk; buradaki kuyruk pek uzun değil zira bizimki gibi birkaç ülke vatandaşı dışında herkes Endonezya’ya vizesiz giriyorL

Bu arada Air Asia ile yaptığımız son iki uçuştan ders aldığımızdan, Bali’ye gelirken çantalarımızı hafifletip, bu bir hafta içinde kullanmayı düşünmediğimiz eşyaların tamamını koyduğumuz büyük çantamızı Kuala Lumpur’daki hostelde bıraktık. Sırtımızdaki 2 küçük çantayla hem bagaj parası ödememiş olduk hem de bagaj beklemediğimiz için vakit kaybetmeden havaalanından çıkabildik. Bu şekilde hafif dolaşmak, sonrasında adanın değişik yerlerine giderken de çok işimize yarayacaktı.

Buraya gelirken mutlaka Rupiah bulundurmak lazım; çünkü bir anda Endonezya’nın 7 haneli paralarına alışmak hiç kolay değil ve vize için atm’den Rupiah çekerken birbirine çok benzeyen bu banknotları birbirinden ayıramayıp hata yapmak çok olası. Çeşitli bloglarda okuduğumuz yazılarda herkes aynı şeyden bahsetmiş, hatta hiç unutmuyorum birisi “vize gişesinin yanındaki atm resmen para çalıyor” demişti. Yani özellikle bu noktadaki makine eksik para verecek şekilde programlanmıştıJ; mümkün mü bilmiyorum ama artık nasıl canı yandıysa, blog sayfasına böyle yazmıştı.

Sonuçta cebimizde paramız olduğundan ve az çok paraları birbirinden  ayırmayı da becerdiğimizden, çabucak kişi başı 303.000 Rupiah (rupi okunuyor) yani 60 TL ödeyip makbuzlarımızı aldıktan sonra diğer kuyruğa girip Endonezya giriş damgalarımızı da vurdurup havaalanından çıktık.

Önemli not: Havaalanı çıkışındaki atm’lerin hiç biri paracard kabul etmiyor sadece kredi kartından nakit çekimini onaylıyor. Biz hemen hepsini denedikten sonra “Bii” atm’sinden paracardla Rupiah çekebildik; belki bulamayız diye de ihtiyacımız olacağına inandığımız miktarın tamamını alıp bel cüzdanımızda taşıdık.

Önce havaalanı-Kuta şehir merkezi arasında çalışan dolmuş var mı diye baktık yokmuş; ardından 100.000 Rupi isteyen bir taksiciyle pazarlık yapıp 70.000 Rupi’ye merkeze geldik. Legian Caddesi ve civarı Kuta’nın en turistik yeri. Restoranlar, barlar, oteller, pansiyonlar, canlı müzik hepsi burada. Burası Kuta ve Legian Plajları’na da çok yakın; dünyanın her yerinden sörf için Bali’ye gelen gençler genelde burada konaklamayı tercih ediyorlar.

Taksici bizi Legian civarında etrafta pek çok hostel olan sokaklardan birinde bıraktı. Gördüğümüz ilk hostele girdik adı Bali Duta Wisata. İşletmecisi gayet güler yüzlü, civarda çok düzgün restoranlar var, plaja 5 dk mesafede ve aynı zamanda motorsiklet kiralama da yapıyor. A/C’li double odalar (banyo içinde ve fiyata kahvaltı dahil) 200.000, fanlılar 150.000 Rupi. Akşam vakti yorgunuz ve bir duş alıp yatmaktan başkaca bir isteğimiz yok ama hostel full. Ellerindeki son fanlı double oda için 5 günlük pazarlık yapıp 100.000 Rupi’ye anlaşıyoruz; nihayet odamızdayız evim güzel evimJ

Sabah kalktığımızda hava kapalı ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Sokaklar bomboş, yağmurluklarını giymiş birkaç kişi cambur cumbur suların içinden hızla geçen motorlardan ıslanmamak için sağa sola kaçışıyordu. Kahvaltı için aşağıya indik ve mis gibi kokan kızarmış ekmeğin yanında gelen yağ, reçel ve  kahveyle şöyle bir kendimize geldik.

Baktık yan taraftaki Post Office hem tur düzenliyor hem de şehir haritası, kartpostal falan satıyor; bir harita alalım diyerek oraya geçtik. Postaneyi iki kız kardeş işletiyor tanıştık; biri Wayan, diğeri Nyoman. Öğrendik ki Bali’de isimler doğum sırasına göre veriliyormuş; kız yada erkek olmasına bakılmadan ilk çocuk Wayan, ikinci çocuk Made, 3. Çocuk Nyoman ve 4. Çocuk Ketut .. Eğer 5. çocuk gelirse isim tekrar Wayan’dan başlıyormuşJ Eee peki her ailenin ilk çocuğunun adı Wayan veya 3. çocuğunun adı Nyoman ise ortalıkta bu kadar aynı isimli insan varken nasıl olup da hiç biri diğeriyle karışmıyordu ki? Nasıl oluyor diye sorduğumuzda bu isim dışında soyadı, takma isim veya lakap, ayrıca erkekler için “i” kızlar için “ni” kullanıldığını söylediler. Yani bir kişiyi çağırırken önce kız veya erkek olmasına göre i veya ni deniyor, sonra sırayla ismi, takma ismi ve ardından da aile ismi yani soyadı söyleniyor. Bunların hepsini ayrı ayrı ezberlemek yerine farklı bir isim konsa daha mantıklı tabii ama bir bildikleri var heralde; yaşayarak görmek lazımJ

Wayan ve Nyoman’la sohbet ederken önümüzde bir motorlu durdu; şemsiye ve yağmurluk satıyormuş; yine pazarlıkJ ederek bana bir şemsiye Bora’ya da bir yağmurluk alıp elimizdeki haritada da hostelin yerini belirledikten sonra kendimizi bu meşhur tatil beldesi, balayı turlarının gözdesi dillere destan Kuta sokaklarına attık.


Burada yaşayan nüfusun büyük çoğunluğu Hintli. Hediyelik eşyadan çanta gözlük ve şapkaya, saatten restorana ve masaj salonuna kadar hepsini Hintliler işletiyor; dolayısıyla sokaklarda tacize uğramadan yürümek neredeyse imkansız. Kazara biri bir şeye bakmaya görsün, hemen üstüne atlayıp satıncaya kadar pazarlık yapıyorlar. Almazsa arkasından bağırıp en dip fiyata kadar iniyorlar ve bu böyle devam ediyor. Mesela terlik bakarken şapkacı, şapka bakarken gözlükçü, gözlük bakarken saat satıcısı ekleniyor yanınıza ve hepsini bırakıp kaçarak uzaklaşmadıkça kurtuluş yok gibiL Bali’de baz fiyat 100.000 Rupi. 10 US$’a karşılık gelen bu para hemen her şeyde karşınıza çıkıyor; hostel konaklama 100.000 Rupi, terlik 100.000 Rupi; şapka 100.000 Rupi, şemsiye-şezlong, en kısa mesafe taksi, ………….. böyle devam ediyor. Mutlaka pazarlık yapmak lazım çünkü duruma ve ürüne göre değişmek kaydıyla bazen fiyat başlangıç rakamının ¼’üne kadar inebiliyor. Mesela bugün her şey 1/5 fiyatına kadar indiriliyordu çünkü yağmur yağıyordu ve etrafta insan yoktuJ gibi..










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder