17 Mart 2014 Pazartesi

Melaka'nın 500 yıllık kültür ve tarih mirası


15 Mart Melaka devam

Melaka, 1500’lere kadar Malacca Sultanlığı’na ait güzel bir şehirken, önce Malay sonra sırasıyla Portekiz, Hollanda ve  İngiliz istilasına uğruyor. O yıllarda özellikle baharat ticaretiyle dikkat çeken şehir, bütün bu istilalar, yağmalar ve savaşlara rağmen bugün hala farklı ulusların kültür ve tarih mirasının izlerini taşıyor.

1990’lara kadar pek hareketli olmayan şehir, 2008’de Unesco tarafından koruma altına alınıp da turizm gelişmeye başlayınca Singapurlu işadamlarının dikkatini çekiyor. Arka arkaya şehrin kaderini değiştiren dev yatırımlar yapılmaya başlanıyor; halihazırda devam eden “Malacca Gateway” projesi bu yatırımlardan sadece biri.

Melaka son derece turistik bir yer; dünyanın her yerinden ama özellikle Japonya, Çin ve Kore’den ciddi ziyaretçi alıyor. Şehir Melaka Nehri ile ikiye ayrılıyor. Eski şehir olarak bilinen bölüm tarihi ve kültürel dokuyu oluşturuyor. Modern şehir ise bildiğimiz gökdelenler, büyük oteller, alışveriş merkezleri ve otoyollardan oluşuyor.

China Town ve Little India da yine nehrin sol yanında yani eski şehirde bulunuyor. Şehrin en turistik yeri Jonker Street; Cuma-Cumartesi-Pazar günleri saat 17.00’den itibaren burası yüzlerce değişik yiyecek-içecek, hediyelik eşya satıcısı ve çeşitli şovlarla sokak pazarına dönüşüyor.

Gezilecek yerler anlamında Baba Nyonya Müzesi (Baba Nyonyalar, Malacca Sultanlığı döneminde şehrin nüfusunun neredeyse %50’sini oluşturan Çinli göçmenler; Malay kadınlarla evlenerek yarı Budist yarı Müslüman Baba Nyonya kültürünü oluşturmuşlar), Malacca Sultanlık Sarayı, bir zamanlar Melaka’daki Hollanda Valisinin yaşadığı Stadhuys’un yanı sıra pek çok kilise, Hindu ve Budist tapınağıyla camiler bulunan Melaka’nın en göz alıcı binalarından biri de şehir merkezinde yükselen Menare Taming Sari.

Adını Malay savaşçılarından Hang Tuah’ın efsanevi hançeri “Taming Sari”den alan bu kule, 110 mt yükseklikte. Üzerindeki döner platformdan Melaka’nın 360 derece manzarasını izlemek mümkün. Havanın çok nemli ve sisli olması nedeniyle gündüz pek bir şey görünmeyen kuleye ilgi özellikle akşam saatlerinde artıyor.

Melaka’da sepetli bisikletlere Hindistan’daki gibi Trishaw deniyor.. Orijinali iki boğa tarafından çekilen 2 tekerli araba olan trishaw’lar geçen zaman içinde epeyce modernize olarak yerini bunlara bırakmış. Ama bunlar, müzikli, ışıklı, rengarenk çiçek ve bebeklerle süslenerek bambaşka bir şeye dönüşmüşler. Gerçi Filipinlerde gördüklerimiz (tricycle) de kaporta ilavesiyle adeta taksiye dönüştürülmüşlerdi ama bunlar gerçekten çok farklıJ Hele hava karardıktan sonra görülmeye değerler; 1980’lerin müzikleri eşliğinde ışıl ışıl dev ateş böcekleri gibi 30 dk’sı 30, 1 saati 40 RM’ye tarihi yerlere tur yapıyorlar.

16 Mart Melaka’da son günümüz 

Melaka etnik çeşitlilik dolayısıyla farklı kültürlerin ve dinlerin bir arada yaşandığı bir yer demiştim. Sokaklarda camiler, hindu ve budist tapınakları, kiliseler.. Her ne kadar geçen bu 500 yıl içinde birbirlerine karışıp melezleşmişseler de yeme-içme ve giyim-kuşam alışkanlıklarıyla çeşitli geleneklerini ayrı ayrı devam ettiriyorlar. Restoranlarda Hint , Çin, Malay yemekleri diye ayrı ayrı bulmak mümkün; kıyafetler için de aynı şey geçerli.

Melaka nehirboyu, şehrin en fotografik noktalarından biri. Ya sabahın erken saatlerinde yada hava karardıktan sonra mutlaka teknelerden birine atlanıp nehir turu yapılmalı. Nehir kıyısındaki evlerin bir kısmı pansiyon olarak düzenlenmiş, bir kısmı ise bar veya restoran olarak işletiliyor. Rengarenk grafitilerle adeta her biri bir tablo şeklinde görünen bu tarihi evler gece olduğunda ışıklarla süsleniyor. Tekneler bu ışıkların sudaki yansımaları eşliğinde nehir boyunca aralıklarla yapılmış  romantik köprülerin altından geçip nehrin denize ulaştığı yere yani Endonezya’nın Sumatra Adası ile Malezya Yarımadası arasında yeralan Melaka Boğazı’na kadar uzanıyor.

Biz bisiklet kiralayarak şehrin 15-20 km dışındaki köyler dahil görmek istediğimiz her yeri 2 günde gezdik. Şehrin 5 km kadar dışında yeralan Portuguese Settlement son derece ilginç. 1511-1620 yılları arasında Melaka’da hakimiyet kuran Portekizlilerin 5.kuşak çocukları olan bu 3400 kişilik topluluk 500 yıl önce gelip yerleştikleri aynı yerde yaşamlarına devam ediyorlar. Gençlerin büyük kısmı şehir merkezinde çeşitli mesleklerde çalışıyorken, özellikle yaşlılardan oluşan 1200 kişi burada balıkçılıkla hayatına devam ediyor. Şimdilerde çeşitli evliliklerle melezleşmiş olmalarına rağmen 500 yıl önce gelip yerleştikleri aynı yerde, hemen hemen aynı evlerde, kendi dilleri (Malayca ve Portekizce karışımı bu dilin adı Cristian), şarkıları, kültürleri ve bayramları ile  yaşamaya devam ediyorlar.

Portuguese Settlement’ta küçük bir Etnografya müzesi var; bütün bu tarihi geçmişin anlatıldığı müzede çeşitli hediyelik eşyalar da satılıyor. Müzenin çıkışındaki geniş alanda Portekiz mutfağının sergilendiği restoranlar ve barlar var; gündüzleri dükkanların bir çoğu kapalı akşamüstü açılıyorlar.


Yarın Maleka’dan ayrılıp Kuala Lumpur’a geçiyoruz. KL notlarında görüşmek üzere hoşçakalın J


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder