29 Mart 2014 Cumartesi

Dünyanın en büyük mağara tapınağı BATU CAVES


26-27 Mart Tekrar Kuala Lumpur’dayız
25 Mayıs sabahı saat 03.00’de Bali’de başlayan maratonumuz 26 Mart öğle saatlerinde Kuala Lumpur’da son erdiğinde  ikimiz de epeyce yorulmuştuk. Havaalanında inip de China Town’a (daha önce konakladığımız ve büyük sırt çantamızı bıraktığımız Hostel Wheelers’a) giderken sanki evimize geri dönüyor gibi rahat ve huzurluyduk.
Kuala Lumpur Havalimanın’dan China Town’a gitmek için Puduraya terminaline giden havaalanı servisleri gayet uygun; hele de iş saatleri içindeyseniz. Otobüsler temiz, serin ve hızlı; 45 dk’da getiriyor ve fiyatı 10 RM (7 TL gibi).
Bunun için yapılması gereken, gümrük kontrolünden çıkar çıkmaz sağdaki asansörlerle veya yürüyen merdivenlerle 1.kata inip, binanın dışına çıkıp yolun hemen karşısındaki diğer binaya girmek. Zaten içeri girer girmez bilet satıcıları size “Puduraya??” diye soracak ve yönlendireceklerdir.
Ertesi gün önce Batu Caves’i görüp öğleden sonra da Cameron Highlands’a geçeceğimizden Kuala Lumpur’daki bu yarım günü yemek yiyerek ve bolca uyuyup dinlenerek geçirdik diyebiliriz. Bu arada Bali’ye giderken büyük sırt çantasına doldurduğumuz şeyleri de tekrar eski yerlerine yerleştirelim derken çantaları komple dökmek zorunda kaldık ve toparlamak epey zamanımızı aldı tabiiJ
Batu Caves, Kuala Lumpur’un sadece 15 km kuzeyinde; dolayısıyla da ulaşmak son derece kolay. KL Sentral istasyonu yakınındaki KTM Komuter’den Port Klang trenine binildiğinde (kişibaşı 2 RM), 20 dk içinde Batu Caves durağına varılıyor.
Batu Caves, Dark Cave, Art Gallery Cave ve Temple Cave olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Her yıl Ocak veya Şubat aylarında düzenlenen Hindu festivali Thaipusam’da burası dünyanın dört bir yanından gelen milyonlarca kişiyle dolup taşıyor. Yüksekliği yer yer 100 metreye kadar ulaşan dünyanın en büyük mağara tapınağı Batu Caves’e toplam 272 merdivenle ulaşan Hindular, tanrı Lord Murugan için saygıda bulunurlar. Thaipusam Festivali sırasında yüz binlerce Hindu, pişmanlık ve özveri gösterisi olarak, şiş ve büyük kancalarla yanak veya dillerini yada derilerini delerek kefaret ödüyorlar.
Dünyanın en büyük heykeli olan 43 metre yüksekliğindeki Lord Murugan heykeli, Batu Mağarasının hemen önünde yükseliyor. 2006 yılında çelik sütunlar üzerine betondan yapılan bu heykel altınla boyalı.
Batu Caves çevresinde, içinde ve tırmanılan merdivenlerde çok sayıda maymun var; ziyaretçilerden aldıkları yiyeceklerle ve etraftaki çöpleri karıştırarak besleniyorlar. Çok yaklaşmamakta fayda var; zaman zaman saldırgan oldukları söyleniyor. Ayrıca içeride yarasalar, güvercinler ve pek çok da tavuk var J
Biz Batu Caves ziyareti için saat 09.00 gibi Kuala Lumpur’dan çıkıp öğle 12.00’de tekrar geri dönebildik. Tur satın almaya gerek olmayan ve girişi ücretsiz olan Batu Caves, 110 yılı aşkın yaşıyla Malezya’ya Kuala Lumpur’a gelen herkesin görmekten keyif alacağı bir yer.
Mağara tapınağın çıkışında hemen karşıda, birkaç tane yan yana Hint yemekleri yapan restoran var.  Burada Samosa, Roti Chanai, Tosai gibi birbirinden güzel çeşitleri deneyip yanında da Teh Tarik içebilirsiniz. Biz buradan terminale geçip oradan da Cameron Highlands’e gideceğimizden bu fırsatı kaçırmadık açıkçası J
Bu arada Batu Caves ziyaretimiz esnasında bir de hoş bir tören izleme şansımız oldu. Restorandan çıkıp istasyona doğru yürümeye başladığımızda önümüzde duran bir arabadan manken gibi iki genç kadın indi. İkisi de birbirinden güzel, son derece hoş giyinmiş, yüzleri, saçları çeşitli çiçekler ve altın pırıltılı takılarla süslenmiş bu kadınlardan biri gelin, diğeri de nedimesi gibi geldi bize.
Fotoğrafçının peşlerinde dolaşıp herkesin büyük bir ilgiyle izlediği bu iki kadın, sülün gibi süzüle süzüle yukarıda yeralan ve oldukça yoğun bir davetli kalabalığının doldurduğu salonun merdivenlerinden çıkmaya başladılar. Bir tür dini ayin olduğu düşündüğümüz töreni kaçırmamak için biz de hemen ayakkabılarımızı çıkarıp merdivenlerden yukarı çıktık tabiiJ  
Hint müziği eşliğinde ateşler ve çeşitli dualarla yapılan otantik bir töreni tesadüfen de olsa yakalamıştık, kaçırır mıydık hiç! J Her ne kadar anlamasak da herkesin, çocukların dahi gayet şık ve şıkır şıkır olduğu bu güzel tören için karşımıza çıkan ilk kişiye "biraz izleyebilir miyiz?" diye sorup cevabı beklemeden gelinin olduğu yere doğru seğirttik:) Misafirlerin garip bakışları altında biraz fotoğraf çektikten sonra tekrar aynı kişiyi bulup teşekkür ettikten sonra törenden ayrılıp istasyona geçtik.
İstasyondan aldığımız yeni iki biletle Kuala Lumpur’a varışımız sadece 20 dk sürdü. Trenden iner inmez hostele geçip çantalarımızı aldık ve bizi Cameron Highlands’e götürecek otobüsümüzün kalkacağı Puduraya terminaline doğru yürümeye başladık.
Cameron Highlands notlarında görüşmek üzere hoşçakalınJ   
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder