Palawan
Adası’nın başkenti Puerto Princesa
Puerto Princesa
Port Barton’a hemen hemen 5 saat uzaklıkta. Aslında km olarak bu kadar sürecek
bir yol değil ama yol boyu nerelerde durup neler yüklendiğini anlatmaya kalksam
sadece bir yayını buna ayırmam gerekir. Sonuçta kimseye de bir faydası olmaz ve
aslında bizim için de sorun değil çünkü bunlar bu adalardaki yaşamın
gerçekleri. İnsanlar çok zor koşullarda yaşıyorlar; yüzlerine, ellerine,
ayaklarına baktığınızda kavurucu sıcak altında, pirinç tarlalarında ve sürekli
su içinde çalışmanın izlerini görüyorsunuz. Buna rağmen kocaman ve içten bir
gülümsemeyi esirgemiyorlar bizlerden.
Kısaca değinecek olursak hayatın, ticaretin
ve dolayısıyla da tüketimin büyük kısmı başkentte ve köylülerin şehirle en ekonomik bağlantıları da bu
otobüsler.. Dolayısıyla otobüs yol boyunca hemen her köyde durup yol kenarına
çıkarılmış yükleri pirinç, patates, soğan, sebze, balık ne varsa toplayıp
yukarıdaki bagaja atarak yola devam ediyor. Muavinler yolda dere veya su
birikintisi varsa otobüsü durdurup balıklar kokmasın diye kova kova su
döküyorlar yukarıya. Dönüşte de bu satılanların parasıyla alınacak neler
sipariş edildiyse çimento, demir, klozet, çatı için oluklu paneller, pencere,
alet edevat vs onlar yükleniyor otobüse; tabii bir de yolcular J
Port Barton-Puerto otobüsü günde 1 kez saat
09.00-10.00 arasında hareket ediyor. Saat 08.30 gibi turizm informasyonun
önünde olup yer ayırmak için koltuklara çantaları koymak lazım aksi halde bir
anda dolup gidebiliyor; fiyat 250 Peso(12,5 TL).
Dünyanın yeni harikaları listesinde yeralan
ve Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Yeraltı nehri için Sabang’a
gidecekler Puerto Princesa’ya 40 km kala Sabang sapağında iniyorlar. Buradan
itibaren ya halk otobüsleriyle ya da panelvan minibüslerle yola devam ediliyor.
Halk otobüsleri günde iki kez; saat 13.00 ve 16.00’da iki otobüs, fiyat 150
Peso. Yol çok kötü ve otobüs her yerde durup yolcu ve yük aldığından 40 km’lik
mesafe ancak 3-4 saatte alınabiliyormuş. Bir de trcycle’lar var tabii; 800 Peso
istiyorlar ama pazarlıkla 2 kişi 500 Pesoya 2 saatte varılabilir.
Biz sabah 09.30 gibi kalkan otobüsle Puerto
Princesa’ya tam 6 saatte varabildik. Epey bir zamandır köylerde ve adalarda
olduğumuzdan şehir bir anda çok gürültülü ve kalabalık geldi ama Manila gibi
değil tabii. Onca güzel yer gezdikten sonra burada pek de cazip bir atraksiyon
yok ama, Honda Koy’undaki ada turları, Estrella Şelalesi, Timsah çiftliği ve
vahşi hayatı koruma merkezi, Kelebek bahçesi ve botanik bahçesi içinde restoran ve unlu mamül fırını olan Baker's Hill ilginç yerler arasında sayılabilir.
Biz bugün biraz şehirde dolaşıp sonra da Timsah Çiftliği'ne gittik; girişte bir deniz timsahı iskeleti ve derisi sergileniyordu.1999'da bir balıkçının yarısını yediği sırada yakalanmış; çok agresif oluyorlarmış!! Çiftlikte bol bol tatlı su ve deniz timsahı gördük. Bebeklerden 5 m olanlara kadar hepsi de son derece soğuk ve ürkütücü hayvanlar; zaten hiç kıpırdamıyorlar tıpkı heykel gibiler. Çiftlik şehirden 20 km kadar uzakta ama Irawan tabelalı jeepney'lerle gidilebiliyor; kişi başı 20 Peso(1 TL).
Sonrasında kahveyle birlikte yiyecek bir şeyler alalım diye Baker's Hill' e uğradık; pastalar, kurabiyeler ve çeşitli şekerlemeler vardı bir şeyler alıp P. Princesa'ya tepeden bakan bir manzara noktasında oturup kahvelerimizi içtik.
Puerto Princesa başkent olmasına rağmen son derece yeşil; çok fazla apartman tarzı yerleşim olmadığından büyükçe bir kasaba görüntüsünde. Yarın sabah buradan Manila'ya geçip oradan da akşam uçağıyla Malezya'nın Borneo Adası'na uçuyoruz. Böylece 3 haftalık Filipinler maceramız sona eriyor. Borneo notlarında görüşmek dileğiyle..
Puerto Princesa |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder