Seyahat Notlarım; Beyrut,Ürdün,Ukrayna,K.Afrika,Nepal, Karavanla Avrupa, G.D. Asya, G.Amerika: Dünyanın en büyük dini anıtı Angkor Wat

20 Nisan Angkor Wat

İlk günümüz son derece keyifli bir kahvaltıyla başladı. Tayland’daki pilavlı kahvaltılarımızdan sonra yumurta, tereyağlı kızarmış ekmek, reçel ve kahve süper geldi açıkçası. Bir gün önce anlaşma yaptığımız ve 3 gün boyunca bizi gezdirecek tuk-tukçumuz Ruat tam 07.30’da kapıda bekliyordu. Hemen suyumuzu, kahvemizi ve Bora’nın öğle için hazırladığı sandviçlerimizi alıp yola çıktık.

Bu arada şehirden dönerken tanıştığımız Ruat'la 3 gün için 36$'a anlaştık. Aynı gezi için hostel 3 güne 57$ istemişti belki biraz pazarlıkla 50'ye düşürülebilirdi ama 36$'ı hostelden almamız mümkün değildi. Anlaşmamıza göre birinci gün “small cycle” denen küçük turu yapacaktık. Bunun içinde başta Angkor Wat olmak üzere Angkor tapınaklarının en önemlilerinden Bayon, Baphuon, Phimeanakas, Ta Phrom ve Banteay Kdei gibi tapınaklar yeralıyordu.

Siem Reap’te hava, sıcağın ötesinde son derece nemli ve boğucu; bu da sıcak etkisini artırıp günde 8 defa duşa girme ihtiyacı yaratan bir durum. Hele birbirinden güzel bu muhteşem tapınakları mümkün olan her detayıyla kafanıza kazımak için bütün gün güneşin altında yürüyorsanız durum daha da vahimleşiyor. Ama tabii ki şikayetçi değilizJ sonuçta dünyanın 8. harikası olarak kabul edilen ve bizim uzun zamandır görmenin hayalini kurduğumuz Angkor Wat’tayız J

Angkor Wat ziyaret biletleri 20$ günlük, 40$ 3 günlük ve 60$ 1 haftalık olarak düzenlenmiş; ziyaret saatleri ise 05.00 - 18.00 arası. Biz zamanımız olduğu ve özellikle burası için geldiğimizden gezimizi 3 gün olarak planladık. Bilet alırken hemen fotoğraf çekiliyor ve böylece biletlerin üzerinde ziyaretçilerin fotoğrafları da yeralıyor. Her gidilen tapınağın girişinde bilet kontrolü yapılırken resimden de doğru ziyaretçi olup olmadığı görülüyor.Yani “ben öğleye kadar gezdim çok yoruldum; al benim biletimle öğleden sonra da sen gez” durumu yok !

Angkor Wat 12-17. yy arasında bu topraklarda hüküm süren Kymer Krallığı’nın simgesi ve aynı zamanda da dünyanın en büyük dini anıtı olarak 1992 yılında Unesco Dünya Mirası listesi girip koruma altına alınmış. Kamboçya’nın en önemli turistik atraksiyonu olan bu tapınak kompleksi, Kamboçya bağrağından da anlaşılacağı üzere ülkenin simgesi.

Angkor Wat 12. yy başlarında Kymer Kralı Suryamani II tarafından tanrı Vişnu’ya adanmak üzere yaptırılmış ve 630 yıl süren Kymer Krallığı döneminde yapılıp yaşları Angkor Wat’tan daha genç yüzlerce tapınak çeşitli nedenlerle tahrip olmuşken Angkor Wat, günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş.

İlk günkü gezimizde öğleye kadar Angkor Wat’ı gezdikten sonra Angkor Tom içinde yeralan Bayon, Baphuon, Phimeanakas, Ta Phrom, Banteay Kdei, Chao Say Tevoda ve Elephant Terrace (Fil Terası)’ı dolaştık. Her tarafından tarih fışkıran bu dev ağaçlarla kaplı orman ve muhteşem tapınaklar gerçekten büyüleyici. Tabii ki son derece turistik ve etrafta yüzlerce binlerce insan var ama yine de taşlardaki oymalar, kulelerdeki yüzler, yüz ifadeleri, duvarlarda işli savaş, tören, dans hikayeleri yanında tapınakları çevreleyen kanallar, zamanında yüzme havuzu olarak kullanılan göller ve tapınak duvarlarını yutan dev ağaç kökleri…. ile bu tapınak kompleksi muhteşem.

Bir yandan restorasyon çalışmaları devam eden dünyanın 8. harikası Angkor Wat ve Angkor Tapınakları daha fazla tahrip olmadan gelinip görülmeyi hak ediyor. Bu arada diğer tapınaklarda bu konuda çok sıkı bir takip olmadığını söyleyebilirim ama Angkor Wat için mutlaka uzun etek veya pantolon ile omuzları kapatacak şal isteniyor. Tapınak civarındaki seyyar satıcıların durmadan “şal alın şal alın” demelerinin de nedeni bu zatenJ

Bu arada Siem Reap’te Advisor Angkor Villa adında yine sevgili Kemal Şanlı’nın önerdiği bir hostelde kalıyoruz. Kendisi bizden 1-1,5 ay kadar önce buraları bisikletle geçtiğinden sağ olsun bize çeşitli uyarı mesajları atıp güzel önerilerde bulunuyor. Buradan bir kez daha Kemal Bey’e teşekkür ediyoruz. Tam şehir merkezinde olmayan bu şirin hostelde oda fiyatları 6$’dan başlıyor. Biz iki kişilik banyosu içinde fanlı odamız için kahvaltı dahil 9$ ödüyoruz.

İlk günkü gezimiz kapanış saatiyle birlikte sona erdi ve tuk-tukçumuz Ruat bizi otele bıraktıktan sonra hemen birer duş alıp karnımızı doyurmak üzere şehre indik. Aklımızda hem yemek yemek hem de bulabilirsek bir yerde Apsara Dansı izlemek vardı. Angkor Wat duvarlarındaki oymalarda da gördüğümüz ve Kymer kültürü açısından önemini bildiğimiz Apsara Dansı, Siem Reap’te yapılacaklar listemizde Angkor Wat’tan sonra ikinci sıradaydı. Hostelin tur programında da yeralan bu gösterinin fiyatı kişi başı 12$’dı ama bizim için fiyat biraz yüksek olduğundan “gidelim kendimiz bir araştıralım” dedik.

Pub Street’te satılan yılan, kurbağa ve böcek kızartmalarını dehşetle izleyip “ne yesek acaba” diye dolaşırken kulağımıza çalınan Kymer müziği ile bir anda kendimizi Temple Balcony denen yerde buluverdik. Burada her akşam 19.30-21.00 saatleri arasında Apsara Dance Show yapılıyormuş; önce menu kartını isteyip hem fiyatlara bakıp hem de şov için extra ücret istenip istenmediğini öğrendikten sonra izlemeye karar verip üst kata çıktık.

Temple Balcony, lezzetli Kymer mutfağı örneklerininenenip Apsara Dans gösterisinin izlenilebileceği güzel ve gayet uygun bir yer. Fiyatlar diğer restoranlardan çok farklı değil; 5-6 $ civarında karın doyurucu bir öğün almak mümkün yanında biralarımızla beraber biz 2 kişi toplam 16$ ödedik.

Apsara Dansı gösterisinden de son derece memnun kaldık; 1,5 saat süren şov birbirinden farklı 6 ayrı danstan oluştu ve her dans öncesinde dansa ilişkin açıklama yapılıp bilgi verildi. Ben geleneksel Kymer lezzetlerinden Amok yedim Bora da Lok Lak’ı denedi. Her ikisi de jasmin pirinçle birlikte servis yapılıyordu ve gayet doyurucuydu. Sonuçta ikimiz de hem şovdan hem de yemekten memnun kalıp güzel bir gece geçirdiğimizi söyleyebiliriz.Apsara Dans Şov için Temple Balcony tavsiye edilir J

Siem Reap, Angkor Wat dışında da önemli ve güzel bir şehir. Tertemiz ve düzenli sokakları, dev ağaçlarla gölgelenmiş serin nehir boyu, nehir üzerinde yeralan küçük romantik köprüleri, barları, restoranları ve gece marketleri ile gerçekten ziyareti hak ediyor.

Yarın büyük turu yapmak üzere tekrar tapınak kompleksinde olacağız ama bu sefer Angkor Wat’ta gün doğumunu da izlemeye kararlıyız. O nedenle geceyi erken bitirip sabah saat 04.30’da yola çıkmak üzere dinlenmeye çekiliyoruz. Yarınki notlarda görüşmek üzere ..