29 Nisan 2014 Salı

Kamboçya’nın güneyinde iki şirin kasaba Kep&Kampot



25 Nisan Kep

Phnom Penn’den kalkan otobüsümüz Kep’e vardığında saat 19.30 olmuş hava kararmıştı. İndiğimiz yer terminal olmasına rağmen son derece ıssız, karanlık ve etrafta bir iki tuktukçu dışında kimseler olmadığından, araba hareket etmeden önce bir kez daha teyit edelim de yanlış inmiş olmayalım dedik ama doğruymuş Kep burasıymış.

Otobüs bizi bıraktıktan sonra Kampot’a doğru devam ederken biz de etrafımızdaki birkaç tuk-tukçudan gelen hostel önerilerini değerlendiriyorduk. Varisak Guest House’la  güzel İngilizce konuşan yaşlıca bir tuk-tukçu vasıtasıyla tanıştık ve konakladığımız 2 gün boyunca son derece memnun kaldık. Yemekler süper, fiyatlar uygun, çalışanların hepsi aynı ailenin mensupları ve hepsi de güler yüzlü. Sabah kahvaltısında muz, ananas ve mangodan yapılmış ev yapımı reçel ikram ediyorlar; bunca zaman sonra ilk kez ev yapımı reçel yedik harikaydı.

Kamboçya genelinde hostel standartları oldukça yüksek; odalarda uçaklarda verilenlere benzer minik diş fırçası&macun, tertemiz kokan havlular, tv, fan veya klima (arzuya göre), sabun, tuvalet kağıdı, hatta bir yerde şampuan ve duş jeli dahi gördük.  Odalar her gün temizleniyor, her gün havlular iki güne bir de çarşaflar değiştirilip eksik sabun, tuvalet kağıdı tamamlanıyor vs vs. En önemli şeylerden biri de wi-fi. Kamboçya’daki hostellerin hiç birinde wi-fi sorunumuz olmadı; sinyal hep güçlüydü ve internet son derece hızlıydı. Yazılarımızı fotoğraflarımızı biriktirmeden ve zorlanmadan yükleyebildik. Son olarak bütün bunlara rağmen fiyatlar 6-10$ arasındaydı (iki kişilik)

Gelelim Kep’e.. Kep özellikle mavi yengeçleri ve karabiberi ile ünlü bir balıkçı kasabası. Crap Market şehrin en hareketli yeri. Burada taze yengeçler, çeşit çeşit balıklar, dev karidesler, kalamarlar ve mürekkep balıkları ile yanında Kamboçya’nın en güzel biraları Angkor veya Cambodia eşliğinde mükemmel bir ziyafet yapılabilir... İki kişilik hesap 4-5$’ı geçmiyorJ

Karabiber plantasyonları şehrin 5 km kadar dışında yeralıyor. Kamboçya’nın tek ihraç edilen ürünü olan karabiber, oldukça zahmetli bir üretim sürecinden geçiyor. Burada yetişen karabiberler kırmızı, beyaz ve siyah olmak üzere 3 ayrı renk ve lezzette satışa sunuluyor.

Kep’in en güzel kumsalı Tavşan Adası’nda (Rabbit Island) yeralıyor. Adaya ister günü birlik ister konaklamalı ziyaret yapılabiliyor. Sahil boyu hemen her bütçeye uygun bungalowların bulunduğu Tavşan Adası(Rabbit Island)  hafta sonları hariç son derece keyifli ve sakin bir tatil seçeneği sunuyor. Günlük tur tekneleri iki kez gidiş (sabah 09.00 ve öğlen 13.00’de) 1 kez de dönüş (akşamüzeri 16.00’da) seferi yapıyor.  Biletler kişi başı 8$; buna otelden tuk-tukla alınıp iskeleye getirilme ve dönüşte de tekrar otele bırakılma hizmeti dahil.

Kep’te kaldığımız 2 gün boyunca kumsalda uzanıp deniz, güneş ve biraz da bisiklet yaparak dinlendik. Sabahları uyanmak için acele etmedik, bol bol ananas, mango ve deniz ürünü yiyip yorgun bedenlerimize doping yaptık. Chiang Mai’den başlayıp Angkor Wat ve Ölüm Tarlaları’yla sona eren yoğunlaştırılmış tarih ve kültür programından sonra, biraz daha tatil havasında birkaç gün geçirip, önümüzdeki günlerde bizi bekleyen gezi programımız öncesinde kısa bir mola vermiş olduk.

Kep’te geçen 2 gecenin ardından 20 km kadar daha batıya devam edip Kampot’a geçtik. Kampot Kep’e göre daha büyük, daha hareketli ve turistik bir yer. Turistik atraksiyonlar anlamında Bokor Tepesi,  mağaralar, günlük kısa mesafe doğa yürüyüşleri, bisiklet, nehir tekneleriyle gün batımı turları, tuz tarlaları ile karabiber ve durian plantasyonları sayılabilir.

Fransız koloniyal döneminden kalma binaları ve nehir kıyısında yeralan güzel modern restoranlarıyla birbirinden farklı yemek seçenekleri sunan Kampot için, güneyden giriş yada çıkış yapanların ya da buradan Vietnam’a geçecek olanların uğramaları gereken bir yer diyebiliriz.

Biz Kampot’ta sabahtan Old Market’i ve nehir boyunu gezdik, öğleden sonra da  motor kiralayıp Kampot-Kep arasındaki karabiber plantasyonları ile tuz tarlalarını görmeye gittik. Şehrin doğu ve batı yakasını birbirine bağlayan köprülerden geçip ara sokaklarda dolaştık, akşamüstü nehir kıyısında toplanan ve nehirden esen tatlı rüzgarla çoluk çocuk piknik havasında serinleyen Kampotluların arasına karışıp gün batımını seyrettik.

Yemek konusunda tercihimiz yine sokak lokantalarındaki yerel tatlardı; birbirinden değişik lezzetlerle karnımızı doyurduktan sonra günü, kek ve kahveyle bitirdikJ

Yarın sabah buradan Sihanoukville’e devam edeceğiz. Aslında sınırdan geçmeden önce birkaç durağımız daha var ama onlar konaklamalı olmayacağından Sihanoukville, ay sonunda ayrılmayı planladığımız Kamboçya gezimizin son noktası olacak. Tekrar görüşmek dileğiyle Kep ve Kampot notlarımız bu kadarJ

Merak edenler için karabiber nasıl üretilir? anlatıyorumJ

Şimdi.. olgunlaşan karabiber meyveleri aynı dal üzerinde kırmızı ve yeşil toplar halinde bulunuyor ve dal sıyrılarak toplanan meyveler öncelikle kırmızı&yeşil diye ayrılıyorlar. Yeşil meyvelerden hem siyah hem de kırmızı karabiber üretiliyor, kırmızılardan ise sadece beyaz karabiber. Nasıl mı?

Yeşil meyveler 3 dk kaynatılıp güneşte kurumaya bırakıldıklarında siyah karabiber, 5 dk kaynatılıp aynı şekilde güneşte kurumaya bırakıldıklarında kırmızı karabiber oluyor. Ağaçtan toplanırken kırmızı olanlar n’oluyor peki derseniz, onlar da 10 dk kaynatılıp üzerlerindeki kabuk soyulunca  beyaz karabibere dönüşüyorlar. Hepsi güneş altında yeterince kuruduklarında, paketlenip satılmaya hazır hale geliyorlar. 


Kep Crap Market

Kep'in en hareketli yeri Crap Market'te tipik bir Güneydoğu Asya
sabah kahvaltısı.. Pilav-Balık-Bira

Kep Plajı

Kep sahil yolu

Birbirinden güzel Kep gün batımlarından biri

Konakladığımız Varisak Guest House'un terasında akşam yemeği

Burada motorlar double deck :)

Karabiber plantasyonun

Kep Sahili'nden 

Kampot-Kep yollarından

Kampot-Kep arasında fıstık ayıklayan bir aile

Kampot nehir boyu

Kampot nehri kıyısında gün batımı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder