14
Nisan Chiang Mai
Chiang Mai’deki 3. günümüzü bitirdik. Sabahtan akşama kadar
defalarca şakır şakır ıslanarak, bir daha kolay kolay tanık olamayacağımız bu
deliliği bulmuşken doya doya yaşıyor, keyfini çıkarıyoruz.
Hala bir silahımız yok; pasif direnişteyizJ Kutlamalara,
tişörtlerimizin yakasından içeri boca edilen kimi zaman kova kimi zaman tas tas
buzlu suları çığlıklar eşliğinde kabul edip gülümseyerek “happy new year” diye
bağırarak katılıyoruz.
Öyle ki, her sabah akşamdan planladığımız yerlere gitmek üzere
yola çıkıyor, orası senin burası benim dolaşırken sağdan soldan sıkıştırılıp defalarca
sırılsıklam ıslatılıyor, her gün akşam otele döndüğümüzde üzerimizdeki sırılsıklam
ve leş gibi şort/tişörtleri yıkayıp asıyor, ertesi gün yine aynı şeyleri giyip tekrar
dışarı çıkıyor ve akşam yine sırılsıklam dönüp aynı şeyi yapıyoruz.
Zaten buraya gelirken yanımıza 3 tişört almış onları da en
eskilerinden seçmiştik; hani temelli yıpransınlar da oralarda atalım yenisini
alalım gibisinden.. Sanki Song Kran’ı bilip de gelmişiz, şimdi tişörtler parçalanmaya
başladılar artıkJ
Dün akşama doğru bir ara ikimiz de takır takır titriyorduk; havanın
kararmasıyla birlikte öyle bir üşüme hali başladı ki dakikalarca bu takırdamayı
durduramadık. Hangi sokağa girsek yolu kesmiş bekliyorlar; barların restoranların
önünde bir yandan biralarını içip bir
yandan dans ederek gelen geçeni ve birbirlerini ıslatan binlerce insanın
arasından geçerek otelin yolunu zor bulduk walla. Gerçi bulduk da ne oldu? Sıcak bir duşun
ardından bir de kahve içince her şeyi unuttuk ve bu sabah aynen, yine aynı
kıyafetleri giyip yollara düştükJ
Bugün bütün gün motorla gezdik ve düne göre biraz daha iyi idare
ettik durumu..Aslında durumda bir değişiklik yok yine otele aynı şekilde sıçan
gibi döndük ama düne göre daha iyi dayandık diyelim. Bu da bizim oyunumuzJ Onlar
ıslatmaca biz de kaçmaca oynuyoruz. Nasıl mı? Motorla giderken kendimize,
arkası bidonlarla su yüklü ve kasasında 5-6 kişinin kovalarla taslarla su
fırlattığı savaş pikaplarından birini seçiyoruz. Yanına yaklaşmamak kaydıyla
60-70 m gerisinden onu takip edip, yol kenarındaki sulama ekibi pikabın yolunu
kesip de her iki takım birbirini ıslatmaya başladığında, hızla yanlarından
geçip ıslatılmaktan kurtuluyoruz. Sonra yol kenarında hafiften sağa sola bakıp
fotoğraf çekiyormuş gibi yapıp tekrar aynı arabayı bekliyoruz ve arkasına
takılarak aynı şeyi yapmaya devam ediyoruzJ
İşe yaramadı değil ama bu tür uyanıklıkların günümüzü kurtardığını
da söylemeyemeyiz L Hiçbir şey, ilerde yol kenarında önümüzün bileğim
çapında koca bir hortumla kesilmesine ve baştan aşağıya şakır şakır yıkanmamıza
engel olamadı. Ya da yanımıza gülerek yaklaşan ve elindeki buzlu su dolu kovayı
kibarca ensemizden içeriye boşaltan genç çocuğa.. Bağırıp çağırmak veya kaçmaya
çalışmak onları daha çok eğlendirdiğinden daha acımasızlaşıp o zaman kovadaki buzlu
suyu şiddetli bir şekilde yüzünüze çarptırıyorlar ki bu çok daha tehlikeli; hem
muhtemelen o şiddette gelen buz çok can yakar, hem de Allah korusun motorun kontrolünü kaybedebilir insan!!
Evet.. Song Kran Festivali tüm hızıyla devam ediyor; herkes mutlu
mesut. Bu birkaç gün boyunca ıslanmak kimseyi rahatsız etmiyor. Arabaların
kasalarında koca koca bidonlar, insanların ellerinde tas veya kovalar herkes
çılgınca eğleniyor. Özellikle de çocuklar çok mutlular. Böyle yanınıza gelip
üstünüze su atmaya çalışırken o kadar büyük bir gülümseme var ki suratlarında o
bozulmasın diye kaçasınız gelmiyor; hatta biraz daha yaklaşıp iyice bir
ıslatsın da mutlu olsun diye bile düşünüyor insan.
Bizde durumlar böyle.. İki gündür şehir dışındaki tapınaklara ve
şelalelere gidiyoruz. Hani şehir çok sulu, dışarılar belki daha kurudur ne de
olsa otoyol falan dedik ama hikaye.. her yer aynı bu dönemde.. Şehirde tabanca
mabanca; şehir dışında direkt kocaman kocaman hortumlar ve yanınızdan geçerken
sırtınıza boca edilen buzlu sular varJ Caddenin
sağına soluna kaçma şansı bırakmadan öyle bir ıslatıyorlar ki neye uğradığını
şaşırıyor insan. Suyun da ne suyu olduğu belli değil bu arada; kanal suyu mu,
bulaşık suyu mu, … lağım suyu olmadığı kesin o kadar da değil artıkJ ama görebildiğim
kadarıyla çamurlu gibi bulanık bir su, çeşme suyu falan değil yani.
Chiang Mai Song Kran eğlencesi dolu dizgin devam ediyor; yarın büyük gün.. Bu
ıslatma savaşlarının yanı sıra devam eden asıl geleneksel kutlamalar bugün
itibarıyla yerli halktan büyük bir grubun yürüyerek şehrin bir ucundan diğerine tüm
tapınaklarda bulunan Buda heykellerini yıkamasıyla başladı. Bu yıkanma ve
temizlenme ve bir nevi arınma işlemi yarın akşama kadar devam ediyor. 14-15
Nisan’da ise akşam havai fişekler, yemekler, müzik vb eğlencelerle yağmur,
bolluk ve bereket dönemi kutlamaları yapılacak. İzliyor ve gördüklerimizi aktarıyor
olacağız, bizi izlemeye devam edinJ ve tekrar görüşünceye kadar hoşçakalın:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder