11 Ekim 2018 Perşembe

Gyaru-Manang 6.etap Annapurna Circuit



11 Ekim 2018 altıncı etabı bitirdim.  Su anda Manang'dayim. Dün epey uzun yürüdüğümüzden bu sabah biraz ağırdan aldık ve yola çıktığımızda saat 08.45'di.
Bugünkü rotamiz Gyaru-Manag'di. Dün 900 mt yükselmistik, bugün 400 mt kadar aşağı inip tekrar 200 mt çıktık. Böyle inip çıkarak irtifaya uyum sağlıyoruz.
Sabah Gyaru'da uyandigimda saat 06.47'ydi. Burasi 3720 mt'de tam bir dağ köyü ve inanılmaz bir manzarası var. Gözümü açar açmaz geceden şarja koyduğum  telefonu kaptigim gibi dışarı firladim.  Kaldığımız otelin terasına çıktığımda adeta büyülendim. Soldan sağa Pisang Peak(6091), Manaslu(8156), Lamjung(6983), Annapurna lV(7525), Annapurna ll(7937), Annapurna lll(7555) ve Gangapurna(7454).. Hepsi bembeyaz pırıl pırıl önümdeydiler.
Nasıl anlatsam bilemiyorum ama muhteşem bir güzellikti. Müthiş bir güçle, ihtişamla, gayet mütevazı, sakin ve huzurlu duruyorlardı karşımda. Geri kalan herşey yanlarında öyle küçük öyle acizdik ki..
Sonra çıplak gözle gördüğüm bu güzelliği bir şekilde sabitleme isteğiyle kaç fotoğraf çektim bilmiyorum. Pesimde otelin köpeği o teras senin bu teras benim dolaşıp en iyi görüntüyü bulmaya çalışırken güneş biraz daha yukseldi ve renklerdeki keskinlik değişti. Derken diger uyananlarla birlikte teraslar dolmaya başladi ve ben de kahvaltı için geriye dönmeye karar verdim. Burada olmanın tarifi gercekten mümkün değil.

Kahvaltı için terasa oturdugumda bir ara tekrar bulutlar açıldı ve Annapurna ll olanca güzelliğiyle önümde belirdi. Uzerinde bir insan kafasi silüeti var. Özellikle buradan ayırt edilebilir. Otelden ayrılmadan önce son bir çay icip kendisiyle vedalastim ve bunu da profil fotoğrafı yaptım.😊
Gyaru-Ngawal arası sürekli çıkışti ama Ngawal köyünün hemen öncesindeki tepeye geldiğimizde manzara öyle muhteşem bir hal aldi ki yorgunlugumuzun tamamını unuttuk. Görkemli dağların arasındaki bu vadi gerçekten inanılmaz güzellikte. Yol boyunca irili ufaklı stupalar gördük. Gomba dedikleri budist manastırları, genelde dağların eteklerinde kurulu ve müthiş görkemliler. Ngawal'dan sonra uzun bir süre herhangi bir yerleşim yeri yok. Ormanlık bir alandan ciddi bir inişle Julu diye bir yere geldik. Köy gibi değil sadece birkaç ev var ancak evlerde hiçbir yaşam izi yok. Bir elma bahçesinin önünden geçerken etrafını çevreleyen dikenli calilara rağmen iki elma koparmayi başardik ama artık yavaştan acıkmış oldugumuzdan gozumuz sadece restaurant tabelası arıyordu.
Julu'dan geçen patika yol evlerin arasına geldiginde bir ses duyar gibi olup Namaste diye seslenince "Namasteeee"😊 diye karşılık aldik. Adeta terkedilmiş gibi sessiz sedasız bir yerde boyle ani bir ses duymak ikimizi de ürküttü tabii. Birazdan evlerden birinin terasında bir genç kadın belirdi ve bizi içeri buyur etti.  Girmemizi işaret ettiği kapıdan baktım icerisi hayvan ağılı. Ben tereddüt edip giriş buradan değil herhalde diyorken  Mukes hayır buradan yukarı çıkacağız deyince içeri daha dikkatli baktim ve  hakikaten içeride yukarı çıkan bir merdiven oldugunu gördüm.. Bunlari böyle detaylı anlatıyorum çünkü yaşam  tarzları gerçekten çok farklı.
Duser miyim çıkar miyim derken sonunda yukari ciktim. Bir de baktım ki  yukarıda ciçeklerle donatilmis küçücük bir teras var. Yerlerde bambu tepsiler içinde kurumaya bırakılmış havuclar, elmalar, adini bilmediğim başka şeyler.. Kadın ve annesi burada yasiyorlarmis. Bize iki bardak çay ikram etti, biraz soluklanip dinlendik ve dediğine göre yarım saat kadar ileride bir yerde restaurant olduğunu öğrendik. Bu arada biraz fotoğraf bir de video çekip bu guleryuzlu kadınla vedalaşıp yavaştan yola koyulduk.
Dediği gibi gerçekten yarım saat sonra bir restaurant yazısı bizi karşıladi. Öğle yemeğimizi yine dalbhat olarak yiyip biraz dinlendikten sonra Bhraka'ya doğru tekrar yola çıktık.
Ngawal-Bhraka arası tamamen toz toprak bir patika. Bir de bugünkü gibi ara ara hortum yapan bir rüzgar olunca boydan boya beyaza bulandik. Kimse kendini görmüyor tabii herkes birbirinin yüzüne gözüne bakıp gülümsüyor.. Önce Bhraka'ya oradan yarım saat sonra da Manang'a gelip bir ayna bulunca anladım ne hale geldigimi 😊😊
Manang'da bugün bütün oteller full durumda. Hiçbir otelde kalacak yer yok. Mukes'in bir tanıdığı ile karşılaşmamız bugünlük hayatımızı kurtardi zira 4000 mt'deyiz ve güneş gider gitmez öyle bir soğuk başlıyor ki ne varsa giymemize ragmen ancak soba başında isinabiliyoruz. Bu arada Manang'da iki üç ayrı yerde unlu mamul dükkanı var. Çörekler, yaş  pastalar, browniler, elmali turtalar, daha ne diyeyim.. Karnimiz değil belki ama epeydir gözümüz AÇ!! 😊😊Dolayısıyla yemesek bile görmek iyi geldi hepimize.






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder