Dünyayı gezme düşüncem üniversite yıllarımda Sahaflar Çarşısı'ndan aldığım 1970'li yılların National Geographic'leriyle başladı. Gezmeye başlamam ise çocuk da yapayım kariyer de derken 2000'li yılları buldu. Su an 53 yaşındayım ve 58 ülke (eyaletler ve adalarla birlikte 75 farklı yer), yüzlerce şehir ve birbirinden özel sayısız anı biriktirmis durumdayım. Daha çooook yolum var. Ne mutlu ki "dünya çok büyük ve ben kıyas kabul etmeyecek kadar küçüğüm"
23 Ekim 2018 Salı
Pokara'daki Tibet Budist Manastırı ve kum mandala geleneği
Bugün Pokara'nin yarım saat ilerisinde yeralan Tibet Budist Manastiri'na ve hemen yanındaki Tibetli mülteciler kampına gittim.
Saat 15.30'da ayin benzeri birşey yapıyorlarmis, hem onları izlerim hem de mülteci kampında yaşayanların sergilerinde dolaşır, birşeyler alırım diye yola çıktım.
İskeleden kalkan otobüslerle bir yere kadar gidip oradan ikinci bir otobüse binerek bir saatte ancak varilabildim. Aslında Devi's Fall ile birlikte gorulebilirmis ama bunu ancak bugün gittiğimde anlayabildim. Arkamdan gelenlere önerim Devi's Fall'a giderken programa Tibet Budist Manastiri'ni ve Tibet Mülteci Kampi'ni almaları çünkü araları 300 metre bile değil.
Manastırin genel görüntüsü bekledigimin biraz dışındaydi. Tuvaletler ve yemekhaneler hem karanlık hem de gayet keyifsiz kokuyordu. İbadethane gibi gorunen kapkaranlık bir yerde birkac mum yaniyordu ama açıkçası hic cezbedici gelmedi. Temizlik tüm dinlerde önemli bir olgu mutlaka ama bugün gördüğüm manzaralar gercekten olumsuz bir örnekti diyebilirim.
Çocuk rahiplerin üzerine dini kitaplarını koyup okudukları -bizde rahle diye bilinen- şeyin Coca Cola ve Pepsi kasaları olmasi ve yaşça biraz daha büyük rahiplerin ellerinde Nescafe 3 in 1 bardağıyla dolaşmalari da ayrıca çok ilgincti.
İçeride birkaç genç rahip kum mandala hazırlıyordu. Hakikaten çok meşakkatli bir iş bu mandala yapımı. Kolektif bir çalışma ve gerçekten uzun zaman alan bir şey. Haftalar hatta aylar surebiliyormus. Bugün gördüğüm bu mandala, yaklasan Lhabab Duchen bayramında tekrar dünyaya geleceğine inanilan Budha' ya sunulmak üzere hazırlanıyordu..
Çok eski bir gelenek olan mandalalar, yapılan ritüelin sonunda dağıtılıp yokediliyorlar. Boylece hayatın ve maddenin geciciligini, bunlara bağlanilmaması gerektiğini anlatiyorlar. Aşağıda bu konuda başka bir yazı daha var, Tibet rahiplerinin kum mmandalalari hakkında, detaylı bilgi için okunabilir.
https://www.google.com.np/amp/s/gaiadergi.com/tibetli-budistlerin-kum-mandala-gelenegi/amp/
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder